Yazılı – Yazısız Anayasalar
I- Yazılı-yazısız anayasalar (written-unwritten constitutions)
- a) Yazısız anayasalara verilebilecek en iyi örnek İngiltere’dir (yani Kuzey İrlanda ve Büyük Britanya İmparatorluğu). Ancak bu ülkede Anayasanın tümüyle yazısız kaynaklardan oluştuğu söylenemez. Gerçekten, tarihin çok eski dönemlerinden başlayan ve günümüze kadar gelen bir takım yazılı belgelerin (=statutes) (örneğin, i- 1215 tarihli Magna Carta Libertatum =Büyük Özgürlük Fermanı=The Great Charter of the Liberties, ii- 1628 tarihli The Petition of Right=Haklar Dilekçesi, iii- 1679 tarihli The Habeas Corpus Act, iv- 1689 tarihli The Bill of Rights=Haklar Beyannamesi=Haklar Yasası, v- 1701 tarihli The Act of Settlement=Tahta çıkış kanunu, 1911 ve 1949 tarihli tarihli Parliament Acts=Parlamento Kanunu/ları; daha yenilerde: vi- 1998 tarihli Human Rights Act=İnsan Hakları Kanunu, vii- 1 Ekim 2009 tarihinde faaliyete geçen The Supreme Court=Yüksek Mahkeme’nin kurulması gibi) yanı sıra; yaygın hukuk (common law) olarak da adlandırılabilen, mahkemelerin yerleşik kararları= içtihatları da, İngiliz Anayasasının kaynaklarını oluşturmaktadır. Bunlardan başka, bir de gerçekten yazıya dökülmemiş, kural haline gelmemiş gelenekler (conventions) bulunmaktadır. Bu durumda İngiliz Anayasasının, i- Dağınık yazılı belgeler =Statutes, ii- Mahkemelerin yerleşik kararları=İçtihatlar = Common Law, iii- Gelenekler =Conventions’dan oluştuğu söylenebilir.
Bazı kaynaklar, İsrail’de de yazılı bir anayasa olmadığını ileri sürüp, bu ülkeyi de yazısız anayasaya sahip ülkelere örnek göstermektedirler. Gerçekten, 1948 yılında kurulan İsrail’de kuruluş sonrasında hemen bir anayasa yapımı girişimine başlanmış ve bunun için bir kurucu meclis oluşturulmuşsa da, anayasanın devlet yönetiminde Museviliği mi esas alacağı, yani dinî kaynaklara mı dayanacağı; yoksa laik bir nitelik mi taşıyacağı üzerinde bir anlaşmaya ulaşılamaması sonucunda (anlaşamamakta anlaşmış olmaları), bir anayasa yapımı, sonraki yıllara ertelenmiş ve Yasama Organı, Hükûmet, Cumhurbaşkanlığı, Yüksek Mahkeme gibi temel organlarla, bazı temel hak ve özgürlüklere yönelik temel kanunların (=basic laws) yapımı ile yetinilmiştir. Ülke halen bu Temel Kanunlara göre yönetilmektedir ve bugüne kadar çıkarılan toplam 14 Temel Kanun (halen yürürlükte olanlarının sayısı 11’dir) derli toplu ve tek bir metin içinde yer almadıkları için, kimilerince yazılı bir anayasa olarak görülmemekte ise de, kimileri bunların tümünün bir arada bir anayasa olarak görülebileceğini ileri sürmektedir. Bana bu ikinci görüş daha yakın gelmektedir.
- b) Çok az sayıdaki yazısız anayasa örneklerine karşılık, günümüzde neredeyse tüm devletlerin anayasaları yazılı kurallardan oluşmaktadır ve bir metin içinde toplanmış bulunmaktadır. Bunlar “yazılı anayasa” olarak adlandırılmaktadır. Yazılı anayasalar arasında yer alan dikkat çekici bir örnek İsveç Anayasasıdır. Bu Anayasanın dikkat çekici olmasının nedeni, tek bir metinden değil, dört ayrı metinden oluşması ve bunların birarada toplanmış olan haline İsveç Anayasası denmesidir.