Category: Edebiyat

Bu bölümde roman, şiir ve yazın dünyası hakkında paylaşımlar yer alacak

sabah zamanzingosu 0

sabah zamanzingosu

bu sabah da katlanmıştı kendine yatağın ucunda kıvrılmış bir uyanıklık ne tam kalktım ne tam uyandım arafta değil, eşyalar arasında bir yerdeydim gömleği dolaba değil sandalyeye astım giymeyeceğimi bilerek ama bir ihtimal gibi dursun...

her şey yerli yerinde 0

her şey yerli yerinde

her şey yerli yerinde bugün sandalyenin gölgesi aynı yere düşüyor bardakta kalmış dünün yarısı ve pencere yine dışarıyı göstermiyor   elimi yıkadım sabah ama gene çıkmadı gece kokusu sanki her şey çok önce olmuş...

içeri düşen zaman 0

içeri düşen zaman

içeri düşen zamanı toparlamaya çalışıyorum halının püsküllerine takılmış birkaç saniye bir sandalyenin gölgesinde unutulmuş sabah pencereyle perde arasında sıkışmış akşamüstü   her şey biraz eksik burada kapı tam kapanmıyor mesela çerçeveler de çiviye tutunamıyorlar...

gün hep aynı yerinden kırılıyor 0

gün hep aynı yerinden kırılıyor

gün hep aynı yerinden kırılıyor akşamı beklemeden eskiyorum kendi üstüme kapanan bir zaman gibi pencere dibinde solmuş bir gölgeyim bir düşün devamı bu   dolabın kapağını aralık bırakıyorum içinden taşsın diye biraz mazi bir...

bir gece daha dolabın içindeyim 0

bir gece daha dolabın içindeyim

yavaşça eksiliyor sesim tavana çarpıp geri dönüyor cümlelerim unutulmuş notalar gibi gitgide daha az iz veriyor   dün gibi duruyor bu akşam da   yavaşça iniyor üstüme dünya her yudumda çoğalan bir kırgınlıkla boşaltıyorum...

günümü geçiriyorum 0

günümü geçiriyorum

günümü geçiriyorum günü gün etmeden, telaşa girmeden sessiz sakin ve sımsıkı sanki tüm dakikalar bir arada ve yapışık   günümü geçiriyorum duvarlar arasında, kirli beyaz serin ama soğuk olmayan rengini veren alt benliğim sanki...

külümü düşündürüyorum 0

külümü düşündürüyorum

gardıropa astım, külümü düşündürüyorum yardımın gerekiyor, anılarımı bulamıyorum sensiz tüm tabancalar boş kalıyor on ikiye yürüyemiyorum   halıya takılıp kalıyorum ne de hızlı kaçıyor fellik fellik dönen yelkovanı dinliyorum sensiz ne hoyrat bu sihirbaz...

sersem uyku 0

sersem uyku

adım adım soğur gece iner yağmur karanlıklarıma ıslak ıslak öter boynuma doğru dudakların   sabah olur hava soğuk sen nerdesin yavaş yavaş doğar güneş bitmez sersem uyku

bizler içinse zaman doldu 0

bizler içinse zaman doldu

sadece düşünmemek için bir şeylerle oyalanmak oysa ki bazıları kurtarır sevdiğini oysa ki bazısı kurtarır vatanını bildiğin sende kalsın   düşünce gelince akla, zehir olur her şey oysa ki bazıları yaşatır her an yaşatabildiğini...

binlerce kez unuttum 0

binlerce kez unuttum

belki bunu kaç defa hatırladım da binlerce kez unuttum dün de bir günlük geride şimdi belli belirsiz aydınlandı gökyüzü fundalıkların öte yanında suların dibi başladı görünmeye   bir yorgun yolcunun sancısı, hayalimden esintiler şilepler...

hasrette kalakalanlar 0

hasrette kalakalanlar

sanki geçmemiş zaman da hasrette kalakalmışız adım attıkça yeni dudaklara hasretle savrulmuşuz   hiç doğmamış da güneş yalnızlığımızın orta yerine karanlıkta oturmuşuz arandıkça daha da kaybolmuşsun   seni yaşatmak demek, arttırmak acıları kimseler görmeden...

kaybolmuş çölün ortasında 0

kaybolmuş çölün ortasında

kaybolmuş çölün ortasında yapayalnız ve bir soluktan vareste hasretinle kavrulmadan ben, ben olmaktan çıkmadan geliyor musun? yağmurlara karışıyor anılarımız zaman akar durmaz yağmur akar durur zaman aktıkça yıllardan başka bir göl var oluşan, akanlardan...

bir sonbahar akşamı gibiyim 0

bir sonbahar akşamı gibiyim

şiirlerin nerede durduğunu hatırlayamayacak kadar uzaklaştım kitaplığımdan koyversem kendimi kadehlere, belki çok şeyler söylerim kendime yeni şairler arıyorum şimdi, bir sonbahar akşamı gibiyim dökülmeye hazır lakin çiçekler açmaya namüsait

akıp giden 0

akıp giden

sanki henüz daha yer yar(ad)ılmadan soğuğu bulmuş gibi yüzün ve saçların öyle ki kadife penceremin önünden akıp gidiyor tüy gibi hafif sularında yıkanmak da yıkılmak da hoşuma gidiyor

bunca yeryüzünün altında ne var? 0

bunca yeryüzünün altında ne var?

sararıp da yere düştüyse tüm yapraklar işte tam vaktidir hasatı ruhumun bir salıncakta geçen tüm geceler gibi kalbimin gümrüksüz hudutlarına giriş ve tarifi imkansız acılarıyla oldukça dokunaklı bir fırının içerisine hapsedilmiş yapraklarıyla sarılı yüreğim...

aynadaki izmaritler 0

aynadaki izmaritler

keşke aynaya üfleyebilsem içimdeki ruhun soluğunu, derinden esen çığlıklarıyla öyle ki hangi tarafında çıkarsa buğusu o tarafında yaşarım aynanın   zamanın bu tarafında mı öte tarafında mı olduğumun farkına keşke varabilsem de gökyüzünden hakiki...