Ölüme Bağlı Tasarruf Mu? Sağlar Arası İşlem Mi?
Ölüm bu hukuki işlemin sebebini mi oluşturuyor ona bakıyoruz. Yani hukuki işlemde bulunan kişi kendi ölümünü işlemin esaslı bir unsuru haline getirmiş olması gerekir. Bir başka bakmamız gereken nokta ise acaba sağlığında malvarlığından mı borçlanmak istemiş? Yoksa öldükten sonra mirasçılarını mı sorumlu tutmuş bu hukuki işlemden?
İsviçre Federal Mahkemesi Görüşü: Yapılan hukuki işlemin sağlar arası işlem mi, ölüme bağlı tasarruf mu olduğu tarafların çıkarına göre belirlenmelidir.
Yargıtay Görüşü: Bir işlemin ölüme bağlı tasarruf mu, sağlar arası işlem mi olduğundan kuşku duyuluyorsa, işlem lehine yorum yapılarak sağlar arası işlem olarak ayakta tutulması gerekir.
*Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlanmış bağışlar TBK m. 290/2 uyarınca ölüme bağlı tasarruf hükümlerine tabii tutulmuştur. TBK 290/2; “Yerine getirilmesi bağışlayanın ölümüne bağlı olan bağışlamada, vasiyete ilişkin hükümler uygulanır.”
Aslında buradaki hüküm bizim açımızdan bir yorum kuralı mahiyetindedir. İşlemin ölüme bağlı tasarruf mu olduğu ya da sağlar arası işlem mi olduğu ayırt edilemiyor ise ölüme bağlı tasarruf kabul edilmesi gerekir demektedir.
*Rücu şartıyla yapılan bağışlamalar sağlararası işlemlerdir.
*Sağlararası yapılan bir tasarrufta bir kişinin diğerine ödediği irat, mirasbırakanın sağlığında başlamış bunun ölümünden sonra da devam edeceği de öngörülmüş ise sağlararası işlem kabul edilir.
*Bankada üçüncü kişi adına hesap açılmış, hesabı açan yani bağışta bulunan bu hesap üzerinde kendisinin de tasarrufta bulunma yetkisini muhafaza etmiş ise sağlararası bir işlem vardır. Buna karşın ölümünden sonra hesabın kişiye devredileceğini söylemiş ise ölüme bağlı tasarruf söz konusu olur.
-A, B’ye evini bağışlama taahhüdünde bulunmuş, tapuda devir işlemini öldükten sonra mirasçılarının gerçekleştirilmesini istemiş ise ölüme bağlı tasarruf bulunmaktadır.