Ticaret Hukuku 2: Anonim Şirketler Kapsamlı Özet
İTİCARET HUKUKU DERS NOTU
Anonim şirketin 2 temel organı vardır;
Genel Kurul
Yönetim Kurulu
Genel kurulda tüm pay sahipleri anonim şirketle ilgili kararlar alır. Pay sahiplerinin bazı hakları vardır;
Genel kurulda oy kullanmak
Yönetime katılma hakkı (seçilirlerse)
Kar payına dahil olma hakkı
Şirket tasfiyesinden pay alma hakkı
Şirket yeni pay çıkarırsa yeni pay alma hakkı
Genel kurulda karar alınması;
Olağan – Olağanüstü genel kurul
Çağrılı – Çağrısız genel kurul
Çağrılı genel kurul:
*En az 15 gün önceden duyurulur.
*Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan olur.
*Genel kurul gündemi açıkça belirtilmelidir.
*Gündemde olmayan konu görüşülemez. (Gündemde olmayan konular görüşülecekse çağrısız genel kurul yapılır.)
*Genel kurula pay sahibinin kendisi ya da temsilcisi katılabilir. (Temsilci başka bir pay sahibi de olabilir. Adi yazılı bir temsil belgesinin verilmesi yeterlidir. Bu temsil türüne bireysel temsil denir.) Pay sahibi yerine temsilcinin katılabilmesi için, açıkça hangi tarihte yapılan, hangi şirkete ait, hangi türden toplantıda temsil edileceğinin temsil belgesine yazılması gerekir.
*Toplantıya girişte “hazirun cetveli” dediğimiz hazır bulunanların listesi tutulur.
*İlk toplantıda sermayenin dörtte birinin hazır olması gerekir. (Sermayenin 1/4’ünü karşılayan pay sahibi tek bir kişi de olabilir, tek başına gelip genel kurul yapıp gidebilir. Örneğin benim %30 payım var.)
*Toplantı yapılamazsa (1/4 tutmadığı için), bir ay içerisinde ikinci toplantının yapılması gerekir. İkinci toplantıda 1/4 şartı aranmaz (en az bir kişi gelmeli).
*Kararlar toplantıda hazır bulunanların oylarının çoğunluğuyla verilir.
*Bir ay içerisinde ikinci toplantıyı yaparsak, ikinci toplantı birinci toplantının devamı olur. Toplantı yapılamazsa Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne bildirilir. Bir ayı kaçırırsak, bu yeni bir genel kurul toplantısıdır. Olağanüstü bir genel kurul toplantısı olur ve tekrar sermayenin 1/4’ü aranır.
*Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ne toplantı gününün ilanını 10 gün içinde yayımlanmalı.
*Genel kurul karar alırken eğer imtiyazlı paylar varsa ve imtiyazlı paylarla ilgili bir karar alınıyorsa, İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulu’nda genel kurulun aldığı karar onaylanırsa geçerli olur. O zamana kadar askıda hükümsüz genel kurul kararı olur.
*İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulu sermayenin en az %60’yla toplanır. Toplananların oy çokluğuyla karar alınır.
Usule İlişkin İşlemler
Toplantı tutanağı var. Hazirun cetveli var. Pay defteri var. Pay defterinde kimin paydaş olduğu yazılıdır. Ancak anonim şirketlerde nama yazılı paylar ve hamile yazılı paylar vardır. Hamile yazılı payların kime ait olduğu belli değildir (kimin cebine girerse gibi). Bu yüzden hamile yazılı pay sahipleri genel kurula katılabilmek için en geç bir gün içinde şirkete başvurma ve genel kurula katılmaya ilişkin belge düzenlenmesini isterler.
Divan başkanı, toplantıda alınan kararları yöneticilere tevdi eder. Yöneticiler kararları noterde tasdik ettirir, gerekirse de Ticaret Sicili’ne tescil gerekiyorsa ilan ettirir. Toplantıya katılamamış pay sahibi ya da karara muhalefet şerhi düşmüş pay sahipleri kararların sakat olduğunu düşünüyorsa, sakatlığın türüne göre karar hakları vardır. Sakatlığa karşılık yokluk, butlan, askıda hükümsüzlük ve iptal söz konusu olabilir.
Genel Kurulun Kararlarının Sakatlığı
Genel kurul kararları bazen şekil bazen de esas açısından kanuna aykırı olabilir;
Yokluk: Emredici kurallara aykırılık, şekle ilişkin bir aykırılık vardır. (Alakasız bir kişi evrakları imzaladı, yetkili birisi de bunu gerçek sanıp karar aldı.) Bu işlem başından sonuna kadar geçersizdir.
Anonim şirket, ticaret siciline kaydedilmiş ve ilan edilmişse yani tüzel kişilik kazanmışsa, artık bu şirketin yokluğu ve butlanı ileri sürülemez. Sadece üç ay içerisinde fesih talebinde bulunulabilir. Buna da tescilin onarıcı etkisi denir.
Butlan: Kanunun emredici hükümlerine aykırılık vardır. Hem şeklen hem de esas açısından hukuka aykırılık olabilir. Mesela sermayenin dörtte birini temsil etmeyen %1’lik bir kişi katılmış ve karar almış tek başına; kesin hükümsüzdür.
Butlan hallerini şu şekilde gösterebiliriz;
a) Pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran kararlar batıldır.
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran kararlar batıldır.
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlar batıldır.
Birkaç örnek;
*Her bir pay sahibinin genel kurula katılma ve oy hakkı vardır. %1 hissesi olan katılamaz diyemeyiz.
*Veya “genel kurul kararlarına karşı dava açılamaz” diyemeyiz.
*Anonim şirket, bir sermaye şirketidir. Alacaklılarına karşı tek teminatı sermayedir. Şirket zarardayken sermayenin azaltılmasına ilişkin karar verilirse, bu batıl olur.
Butlan olan kararlar baştan itibaren geçersizdir. Hukuk alanında hüküm ve sonuç doğurmaz. Batıl olan kararlar mahkeme tarafından re’sen gözetilir. Her daim, herkes tarafından ileri sürülebilir. Süresi yoktur.
Birkaç örnek daha;
*Sermayenin kurulmasına aykırı işlemler, sermayenin iadesi yasağı, sermayenin azaltılmasındaki hukuka aykırılıklar, sermayenin korunması gerekirken-tedbir alınması gerekirken alınmaması butlana örnektir.
*Genel kurula katılma hakkının sınırlandırılması veya kaldırılması; vazgeçilmez ve bertaraf edilemez pay sahipliği haklarının ihlaline dayanan bir butlan sebebidir.
Butlan kararı bir tespit davasıdır.
Anonim Şirketin Temel Yapısını Bozan Kararlar
Anonim şirkette, tek borç ilkesi vardır. Tek borç ilkesine aykırı kararlar alınabilmesi için oybirliğiyle karar alınması lazımdır. Bunların aksine kararlar alınırsa batıl olur.
İptal
İptal sebepleri kanunda sayılmıştır;
*Toplantıda hazır bulunup, karara olumsuz oy veren ve muhalefeti tutanağa geçirten kişiler, toplantıda bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kulanmış olsun veya olmasın, çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini, ve bu sayılanların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu ve kararların yerine getirilmesi kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir. Bu kişiler kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kurallarına aykırı genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asli ticaret mahkemesine iptal davası açarlar. (m. 445) Kanun maddesini ve diğer maddelerdeki hükümleri özetlersek; İptal davası için beş sebep var;
*Ya kanuna aykırılık olacak
*Esas sözleşmeye aykırılık olacak
*Dürüstlük kurallarına aykırılık
*Genel kurula, yönetim kurulu üyelerinin hiçbirinin katılmamış olması
*Genel kurulda eğer denetim zorunluluğu varsa denetçinin katılmamış olması
(Başka maddelerde de iptale ilişkin hükümler vardır. Notta sayfa 52’de. Fakat işlenmemiş.) Genel kurula katılabilecek olanlar; pay sahipleri, şirketi temsile yetkili yönetim kurulu üyelerinden en az biri ve denetçiler. Genel kurul yılda bir kere toplanması zorunlu. Genel kurulda bir yönetim kurulu üyesi bulunması zorunlu. Denetçiler denetim raporu hazırlar. Yönetim kurulu beş kişiden oluşur.
İptal davası açılabilmek için; toplantıya katılmak ve muhalefeti şerh ettirmek gerekiyor. Ancak iptal davasının gerekçesi “davetin usulünün uygun olmaması”, “gündemin gereği gibi ilan edilmemiş olması”, yani toplantı öncesindeki işlemlerdeki eksikliklere yönelikse, bu durumda toplantıya katılmış olmak zorunda değil. (İptal gerekçesine göre katılıp katılmama durumu değişiyor.) “Dürüstlük kurallarına aykırılık” için dava açılacaksa; toplantıya katılmış olmak ve muhalefeti şerh ettirmek gerekir.
Örneğin bir karara olumlu oy verdikten üç ay sonra bundan pişman olup iptal davası açarsak, bu dürüstlük kuralına aykırı olur.
İptal davası açabilecek olanlar;
1) Pay Sahipleri
2) Sermaye Piyasası Kurulu (Sadece sermayesi halka açık şirketlerde sermaye piyasası kurulunun dava açma hakkı vardır. Pratikte çok nadirdir.)
3) Yönetim Kurulu
4) Kararın yerine getirilmesi, yönetim kurulu üyelerinin kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinin her biri. (Genel kurulun kararlarını yönetim kurulu yerine getirmek zorunda. Ancak yerine getirirse yöneticinin sorumluluğu doğacak. Bu yüzden her biri iptal davası açabilir.)
Kötü niyetli olarak iptal davası açanlar şirketi meşgul ediyorsa, bunların aleyhine olarak hakim tazminata hükmedebilir. Kanunda; “Genel kurulun kararına karşı kötü niyetle iptal veya butlan davası açıldığı taktirde kötü niyetli dava açanlar bu sebeple şirketin uğradığı zararlardan müteselsilen sorumludurlar.
YÖNETİM KURULU
Yönetim kurulu, anonim şirketin yönetim ve temsil organı olarak genel kurulda alınan kararların yahut şirketin esas sözleşmesinde belirlenmiş konulardaki işlerin yapılması için yetkili ve görevli olan organdır. Görevini yerine getirmezse, sorumluluğuna gidilebilir. Yönetim kurulunun görevini yerine getirmemesi, şirkete doğrudan zarar verebileceği gibi şirket pay sahiplerinin veya alacaklarının zarar görmesine de neden olabilir. Genel kurul, arızi bir organdır ve yılda bir kez toplanmaktadır. Asıl maçı oynayan yönetim kuruludur. Anonim şirketin genel kurulunun hangi günde yapılacağını ve ne zaman yapılacağını yönetim kurulu belirler. Yöneticileri atamak ve görevden almak yetkisi genel kuruldadır.
Yönetim kuruluna seçilme koşulları ve önemli noktalar;
*Hem gerçek kişiler hem tüzel kişiler yönetim kurulu üyesi olabilir. Tüzel kişiler yönetim kuruluna seçilirse tüzel kişinin belirlediği gerçek kişinin adının ticaret siciline yazılması gerekiyor.
*Tüzel kişiler açısından gerçek kişinin tüzel kişi adına onunla birlikte yönetim kurulu üyeliğine tescil edilmesi gerekir. Yönetim kuruluna seçilmiş olan tüzel kişi, kendi adına tescil ettiği kişiyi değiştirme hakkına sahiptir.
*Tüzel kişiliği olmayan kişi topluluğu veya mal topluluğunun yönetim kurulu olma şansı yok. Yani adi şirket, yönetim kurulu üyesi olamaz.
*Eğer gerçek kişiyse tam ehliyetli olmalıdır.
*Seçilme engelleri bulunmayacak. (Seçilme engelleri: yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilirse veya ehliyeti kısıtlanırsa veya kanunda gösterilen şartları kaybederse veya esas sözleşmedeki öngörülen nitelikleri kaybederse bu kişinin üyeliği kendiliğinden sona erer.)
*Başlangıçta yönetim kurulu üyesi olmak için aranan şartlar var fakat sonradan kaybedilirse üyelik kendiliğinden sona erer.
*Hırsızlık, zimmet, rüşvet gibi ceza gerektiren fiillerden biriyle mahkum olmuş biri varsa yönetici olamaz.
*Dışarıdan herhangi biri ya da birileri yönetici olarak atanabilir (hiç pay sahibi olmayan birisi).
*Seçtiğimiz yönetim kurulu üyelerinin tescili ve ilanı gerekir. Tescil, açıklayıcı ve bildirici niteliktedir, kurucu nitelikte değildir. Genel kurul, onları yönetici olarak seçtiğinde, onlar yöneticilik vasfını kazanmış oluyorlar.
*Yöneticiyi azlettiğimizde veya şirketin temsil yetkisini sona erdirdiğimizde de aynı şekilde Ticaret Sicili’ne tescil ve ilan ettirmek zorundayız. Aksi halde sicil kayıtlarına güvenerek şirket ile işlem yapan kişinin yaptığı işlemler şirketi bağlamaz.
*Yönetim kurulunda çeşitli grupların da temsil edilmesi mümkündür. Çeşitli pay veya imtiyaz gruplarına yönetim kurulunda temsil hakkı verilebilinir. Bunların sayısı, yönetim kurulu üyelerinin sayısının yarısından fazla olamaz.
Üyelik Sıfatının Kazanılma Şekilleri
Genel Kurulca Seçim: çoğunluğun kararı ile atama yapılır.
Esas Sözleşme ile Atama: şirketi kurarken kuruluş sözleşmesinde yönetim kurulu üyeleri belirlenebilir. (Ne şekilde atanmış olursa olsun yönetim kuruluna en fazla 3 yıllığına seçilmiş olabilir.)
Yönetim Kurulunca Seçilmesi: biz A,B ve C’yi seçmiştik, a öldü. O zaman b ve c ilk genel kurul toplantısına kadar faaliyetleri yönetmek için üçüncü bir yönetim kurulu üyesi atayabilirler. Buna kooptasyon deniyor. Geçici olarak atanırlar. İlk genel kurul toplantısına kadar yönetim kurulu üyesi sıfatı devam eder. (Tüzel kişiliği ile yönetim kurulu üyeliği yapan C’dir. C’nin gerçek kişi olan temsilcisi E’dir. Tüzel kişilik ortadan kalkarsa, tüzel kişiliğin sicilden terkinine kadar E, yönetim kurulu üyesi olan C’yi temsil etmeye devam eder. Terkinden sonra a ve b yeni birini atayacak (hem gerçek kişi hem tüzel kişi atayabilirler). Eğer A ve B tarafından atanan kişi genel kurul toplantısında da selefinin süresini tamamlar. (Koopyasyon için yönetim kurulu toplanacak. 9 kişilik yönetim kuruluyduk ikisi öldü. Toplantı yeter sayısı 9’un salt çoğunluğu alınarak bulunabilir, yani en az 5 kişi olması gerek. Ama zaten 7 kişi kaldı. Ama gene de 9’un salt çoğunluğuna göre alınır. (kitapçık 2 sy 16)
Asıl yöntem genel kurul tarafından seçilmek. Genel kurul bu seçimi 3 yılda bir yapabileceği gibi, esas sözleşmede hüküm varsa daha az sürede de yapabilir (örneğin yılda bir gibi). Genel kurul, yönetim kurulu üyelerini herhangi bir sebep göstermeksizin görevden alabilir. Ancak haklı bir sebep yoksa tazminat ödemek zorunda kalabilir, uğradığı zararları da karşılayabilir.
Yönetim kurulu üyeliğinin sona erme halleri;
Kendiliğinden sona erme
Yönetim kurulu üyesi olan kişinin hakkında iflas kararı verilmesi
Seçilmeye engel şartlardan birinin sonradan ortaya çıkması
durumlarında kendiliğinden sona erir.
2) İstifa
Yönetim kurulu üyesi her zaman istifa edebilir. İstifa etmesinin neticesinde şirket zarara uğrarsa, istifa eden yönetici istifadan sorumlu olur. İstifa tek taraflı irade beyanıyla kurulur. Kabul edilmesine gerek yoktur. Karşı tarafa vardığı anda sonuç doğurur. Bozucu yenilik doğuran bir irade beyanıdır. Tek istisnası; yönetim kurulu başkanı veya başkan vekilidir.
3) Görevden alma
Eğer yönetim kurulu üyesini genel kurul görevden alırsa ve bir zarar oluşursa veya görevden almak için haklı sebep yoksa, görevden alınan yönetim kurulu üyeleri zararlarını şirketten isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde tazminat ödemeden görevden alınır. Yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar bile, gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile, haklı sebebin varlığı halinde genel kurulun kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Yönetim kurulu üyesi olan tüzel kişi, kendi adına tescil edilmiş bulunan kişiyi her an değiştirebilir. Genel kurul, yönetim kurulu üyesini görevden almışsa, gündeme bağlılığın bir istisnası olarak yeni yönetim kurulunu da seçmesi gerekir, bunun için ayrıca madde koymaya gerek yoktur. Görevden alınan yöneticinin durumu sicile bildirilir.
Yönetim Kurulu’nun Asgari Üye Sayısı
Anonim şirket tek kişiyle kurulabilir. Yönetim Kurulu tek kişiden oluşabileceği gibi, esas sözleşmede belirlenerek arttırılabilir. Genellikle tek sayıda oluşur ki kararları alabilsin (3,5,7 gibi). Yönetim kurulunun çekirdek bir icra heyeti de olabilir. Günlük olağan işler, çekirdek icra heyeti aracılığıyla yönetilir. Yönetim kurulu üyesi sayısı, esas sözleşmede belirlenir. Esas sözleşeme değiştirilerek üye sayısı arttırılıp azaltılabilinir. Ama genel kurulun sözleşme değişikliğini yapabilmesi için nitelikli çoğunluk aranır. 3 yıllık seçilen yönetim kurulu, sınırsız dönem seçilebilir (bin defa da seçilebilir).
Yönetim Kurulu Üyelerinin Görev ve Yetkileri
Devredilemez Görev ve Yetkiler
a) Şirketin Üst Düzeyde Yönetimi ve Bunlarla İlgili Talimatların Verilmesi: şirketin üst düzey yönetiminden kasıt; ceo kim olacak? bunun altında kimler olacak? kaç tane müdür olacak? vs.
b) Şirket Yönetim Teşkilatının Belirlenmesi: kimin hangi pozisyonda yer alacağını, kaç kişi çalışacağını vs.
c) Muhasebe, Finans Denetimi: Finansal planlamalar için gerekli düzenin kurulması, yani alacak-borç dengesinin nasıl kurulacağı.
d) Müdürlerin ve aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisi haiz bulunanların atanmaları ve görevden alınmaları
e) Yönetimde görevli kişilerin kanunlara, esas sözleşmeye, iç yönergelere ve yönetim kurulunun yazılı talimatlara uygun hareket edip etmediklerinin gözetimi
f) Pay, yönetim kurulu karar, genel kurul toplantı ve müzakere defterini tutulması: bu defterler şirket için tutulması zorunlu defterlerdir. Defterleri kimin tutacağını seçer. Zamanında tutulmuş mu diye denetler.
g) Yıllık faaliyet raporunun ve kurumsal yönetim açıklamasının düzenlenmesi ve genel kurula sunulması, genel kurul toplantılarının hazırlanması ve genel kurul kararlarının yürütülmesi
h) Borca batıklık durumunun varlığında mahkemeye bildirilmesi: yani, sermayenin 2/3’ünden fazlası kaybolursa borca batıklık durumu vardır. Bu durumda derhal genel kurulu toplantıya çağırmak ve tedbirler alınmasını sağlamak yönetim kurulunun görevidir. Aksi taktirde şirketin iflasına bile gidilebilir. Yönetim kurulu üyeleri de iflasa sebep oldukları için sorumlu olurlar. Bir komite kurma yoluna gidebilirler.
Anonim şirketin yönetim kurulu, devredilemeyecek yetkilerini kendileri kullanırken yardım da alabilirler. Başkasına devredemezler. Yönetim kurulu, kendisine yardımcı olabilecek şekilde komiteler kurarak onlardan yardım alabilirler. Uzmanlık gerektiren konularda ayrıntılı çalışma gerektiyorsa komite kurabilirler.
YÖNETİM KURULU KARARLARININ SAKATLIĞI
Yönetim kurulu kararları genel kurulun kararları gibi yok hükmünde olabilir.
Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı
Eşit işlem ilkesine aykırılık
Yönetim kurulu, bir karar almış. Eşitlik ilkesini gözetmeyerek görevini kötüye kullanması durumunda yapılan işlem batıldır. Örnek: Sermaye koyma borcu için, A kişisine 1 ay, B kişisine 24 ay zaman tanınmış. Bu durum eşitlik ilkesini bozacağı için, işlem batıldır.
Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen işlemler
Örneğin, ahlaka-adaba aykırı işler batıldır. Mesela şirket borca batık, ama yönetim kurulu yeni yatırım yapma peşinde. Bu durum sermayenin korunmasına aykırıdır. Bu işlemler de batıldır.
Pay sahiplerinin özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunları kullanmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren işlemler
Diğer organların devredilemez yetkilerine giren, bu yetkilerin devrine ilişkin kararlar batıldır.
Örneğin, denetim kurulu üyesi seçilmesi gerekiyor. Yönetim kurulu, “bizim mali müşavir hazırlar raporları” diyerek denetim kurulu üyesi seçmiyor. Bu batıldır.
2) Yönetim Kurulu Kararlarının İptali
Burası biraz sorunlu bir alandır. Yönetim kurulu, geleceğe dönük bazı kararları alıp uygulayan bir organdır. Yönetim kurulu kararlarının iptalini sık sık gündeme getirirsek yönetim kurulu çalışamaz. Bu yüzden kanun koyucu yönetim kurulu kararlarının iptalini fazla istememiştir. Genel kurulda iptale tabii bir karar alan pay sahiplerinin sorumluluğu yoktur. Ama yönetim kurulunda bir karar alıp uygulayan üyelerin sorumluluğu vardır. Yönetim kurulu kararının iptali şu durumda söz konusu olabilir;
Kayıtlı sermaye sisteminde, sermayenin arttırılmasına ilişkin yönetim kurulunun kararının iptali istenebilir. Pay sahipleri bu davayı açabilir.
(http://yirmisekiz.net)
YÖNETİM HAKLARININ DEVREDİLMESİ
Yönetim kurulu üyeleri, kendi uzmanlık alanlarının dışındaki konularda destek alabilir ve bazı yönetim ya da temsil yetkilerini ehil olan başka kimselere devredebilir. Devretme yetkileri, esas sözleşmede aksi öngörülmemişse veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere, yönetim kuruluna aittir.
Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine haiz olması şarttır. Devredilecek hususlar, bir iç yönergeyle belirlenecek. Yetkileri sınırlandırılmış bir yönetim kurulu üyesi tayin edeceksek, bir iç yönergeyle sınırlarını belirlememiz gerekiyor. Bazı hallerde isteğe bağlı da iç yönerge çıkarılabilir. (bu iç yönerge maddesi için sy 32. ikinci kitapçık / ama önemli görünmüyor).
YÖNETİM KURULUNDA TEMSİL YETKİSİNİN KULLANILMASI
Yönetim yetkisi; iç ilişkiyi, temsil yetkisi; şirketi dışarıya karşı sorumlu kılabilmek veya bağlayıcı kılabilmek için gereklidir. Şöyle bir madde konulamaz; “Yöneticilerin hepsi aynı zamanda şirketi temsile yetkilidir”. Hepsini tek tek sayabilir fakat hepsi yetkilidir diyemez.
Yönetim kurulu, kendi içinden bir organ çıkarıp yönetimi ve temsili bunlara bırakabilir. Bu yönetim yetkisinin bırakıldığı kişi, yönetim kurulu üyesi değilse bunun adı murahhas müdürdür. Yönetim kurulu üyelerinden biriyse bunun adı murahhas üyedir.
Temsil yetkisinin içerisinde şirketi bağlayacak her türlü işlem vardır. Peki temsilcinin yaptığı her işlem şirketi bağlar mı? Yönetim kurulu sözleşmede yazılı faaliyet konularıyla sınırlı değildir. Şirketin iştigal konularını esas sözleşmede niye belirledik ve kaydettik? Yöneticiler kendilerine şirket sözleşmesiyle çizilmiş sınırların dışına çıkarlarsa ve yaptıkları için şirket bir zarara uğrarsa yöneticilere rücu edilebilir. Çünkü şirketin faaliyet konusunu esas sözleşmede ne kadar daraltırsanız sizin için ileride o kadar sıkıntı yaratır. Burada sorun yöneticilerin bu faaliyet konusundan ne anladıklarını tespit etmekte. Bir sözleşmeye “her türlü sanayi faaliyeti” yazdık, adam gitti sanayi üretimi adı altında uzay roketi yapmaya kalkıyor. Anca bizim şirket fiilen traktör yapıyor. Yönetim kurulunun uzay roketi yapmaya yönelmesi halinde nasıl rücu ettireceğiz? Temsil yetkisi içerisine şirketin günlük yaptığı işler ve şirket sözleşmesinde belirlenen konular girer. Şirket sözleşmesinde belirlenmiş alanlarda gerekli yatırımı, üretimi, ticareti, depolamayı vs. her türlü işlem girer. Yeter ki şirketin amacına ve işletme konusuna giren nitelikli işler olsun. Sözleşmeye aykırı bile olsa şirketi bağlar ancak iç ilişkide sorumluluğa yol açabilir.
TEMSİL YETKİSİNİN SINIRLARI
Temsil yetkisi, birlikte imza koşuluyla sınırlandırılabilir. Veya merkezi ya da şubenin işleriyle sınır çizilmiş olabilir. Bunun dışında bir sınır çizmek istersek, yönetim kurulu üyeleri için çizilemez. İlla sınırlandırmak istiyorsak, yönetim kurulunun atadığı ticari vekil veya diğer tacir yardımcılarından birini atayıp onun yetkilerini sınırlandırmak gerekir. Onun yetkileri süre, miktar, konu itibariyle sınırlandırılabilir. Ancak bu kişi, temsil yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olamaz. Olsa olsa ikinci yetkili temsilciler olabilir. Üçüncü kişinin iyiniyetli olması durumunda, kapsam dışı işlemler şirketi bağlar.
TEMSİL YETKİSİNİN KULLANILMASI
Temsil yetkisi, şirket ünvanı altında kime verilmişse, bu kişiler imza atmak suretiyle temsil yetkisini kullanırlar. Temsile yetkili olanlar, şirketin amacına ve işletme konusuna giren her türlü işleri ve hukuki işlemleri şirket adına yapabilirler. Bunun için şirket ünvanını kullanabilirler. Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücu hakkı saklıdır. Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar. Ancak bunun için üçüncü kişinin iyiniyetli olması gerekir, yani üçüncü kişi işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden bilebilecek durumda olduğunda şirketi bağlamaz.
Eğer yönetim kurulu üyeleri birden fazla ise birlikte imza kaydı geçerli, bunlardan en az ikisinin imzasıyla şirketi bağlayacak bir işlemin yapılması kuraldır.
TEMSİL YETKİSİNİN BÖLÜNMESİYLE MURRAHASLARA BIRAKILMASI
Temsil yetkisi bölünebilir. Yönetim kurulu üyesi olan veya üyesi olmayan birine bırakılabilir. Burada önemli bir husus var. Temsil yetkisi, dışardan birine bölünüp bırakılmak istendiğinde, her halükarda yönetim kurulu üyelerinden bir tanesinin de temsil yetkisine sahip olması ve bu üyeden bir tanesiyle birlikte imza atması gerekir. Temsil yetkisi atanacak murrahas müdürün kapasitesine, niteliğine, uzmanlık alanına göre değişebilir. Örneğin mali konular için mali müşavir atarız. Temsil yetkisinin bölünmesi, sadece dışardan gelen murrahaslara bırakılması şeklinde olmaz, bazı durumlarda yönetim kurulu kendi içinden de iş bölümü yapabilir. Örneğin; mali konularda şirketi temsile yetkili A, idari konularda şirketi temsile yetkili B, şeklinde iş bölümü yapılabilir.
TİCARİ VEKİL VEYA TACİR YARDIMCILARININ ATANMASI
(sayfa 39)
YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
*Yönetim hakkı vardır.
*Temsil hakkı mutlak değildir. Yani bazılarına verilmemiş olabilir. Ya da tek başına temsil hakkı verilmemiş olabilir.
*Bilgi hakkı: Her yönetim kurulu üyesi şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında bilgi isteyebilir, soru sorabilir, inceleme yapabilir. Yönetim kurulu toplantılarında, yönetim kurulunun bütün üyeleri gibi, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişiler ve komiteler de bilgi vermekle yükümlüdür. Bir yönetim kurulu üyesinin bilgi alma konusundaki istemi reddedilemez; soruları cevapsız bırakılamaz. Burada yönetim kurulu üyesinin bilgi alma hakkından bahsettik, zaten pay sahibinin bilgi alma hakkı sınırlıdır. Yöneticiler ticari sır falan diyip pay sahibini geçiştiriyor.
Her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu toplantıları dışında, yönetim kurulu başkanının izniyle, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerden bilgi alabilir ve gerekliyse şirket defterlerinin ve dosyalarının incelenmesine sunulmasını yönetim kurulu başkanından isteyebilir. Başkan, bir üyenin bilgi alma vs. istemini reddederse, konu iki gün içinde yönetim kuruluna getirilir. Eğer kurul toplanmazsa veya bu istemi reddederse; üye şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine bulunabilir. Hakim gereğini yapar. (Konunun özü: YK başkanı bilgi vermekten kaçınamaz. YK başkanı üstün değildir, yalnızca eşitler arasında birincidir.
Yönetim kurulu başkanı, kurulun izni olmaksızın, yönetim kurulu toplantıları dışında bilgi alamaz, şirket defter ve dosyalarını inceleyemez. Başkanın istemi reddedilirse, aynı şekilde mahkemeye başvurulabilir.
Esas sözleşme ile yönetim kurulu, üyelerin bilgi alma ve inceleme haklarını genişletebilir.
Azınlık, şirketi olağanüstü genel kurul toplantısına davetinde, özel bir yargılamaya tabii tutulur. Yönetim kuruluna azınlık olarak başvurulur. Yönetim kurulu uygun görmezse; azınlık buna karşı dava açabilir. Hakimin verdiği karar kesindir. Başka bir kanun yoluna gidilemez.
Yönetim hakkı, temsil hakkı, bilgi alma hakkı kişiye bağlı haklardır. Başkasına devredilemez, yani bizzat kullanılması gerekir. Yönetim kurulu üyeleri toplantılara bizzat katılmak zorundadırlar. Temsilci aracılığıyla, vekalet yoluyla yönetim kurulu toplantısına bir başkası giremez, başkası adına oy kullanamaz. Yönetim kurulu başkanının üstün oy ilkesi geçerli değildir. Herkesin bir oyu vardır.
ÜYELERİN MALİ HAKLARI (HUZUR HAKKI)
Huzur hakkı, hazır bulunmanın bedelidir. Huzur hakkı, yönetim kurulu üyelerine esas sözleşme ile veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kardan pay ödenebilir. Huzur hakkı, toplantı yapıldıkça, üyeler toplantıya katıldıkça, hazır bulundukça verilir. Yani sabit bir oran yoktur, katıldıkça veriliyor. O yüzden fazla tercih edilmez. Maaş+huzur hakkı da olabilir.
ÜCRET
Bu esas sözleşme veya genel kurur kararıyla yönetim kurulu üyelerine sabit olarak verilen bir ücrettir. Genel kurul kararıyla belirlenen ücret, her yıl yeniden belirlenebilir. Ancak esas sözleşme ile belirlenen ücret, esas sözleşmeyi değiştirmek zor olduğundan fazla tercih edilmez.
KAZANÇ PAYI VE PRİM
Kazanç payı ya da prim olarak bir mali hak verilebilir. Bu teşvik edici olur. Şirket, kazanç elde ettikçe kazanç payı artacağından daha çok çalışmaya teşvik eder. Prim dağıtılabilmesi için, esas sözleşmede mutlaka hüküm bulunmalı ve şirketin mutlaka kar etmesi gerekir. Prim sabittir.
İKRAMİYE
Esas sözleşmede hüküm bulunması gerekmez. Genel kurul bir defa karar alıp ikramiye dağıtabilir. Sabit değildir.
ÜYELERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Yönetim yükümlülüğü: şirketin yönetimi hem bir haktır hem de bir yükümlülüktür. Şirketin yönetimine seçilmişseniz katılmak zorundasınız. Aksi takdirde sorumluluk size de yükletilir.
Gözetim yükümlülüğü: özellikle temsil yetkisinin bir bölümünün bırakıldığı hallerde veya yönetimin bazı üyelere bırakıldığı hallerde bu kişilerin seçiminde dışarıdan bir kişiyi murrahas müdür olarak tayin ediyoruz. Yönetim kurulu seçiminde gerekli özeni gösterecek ve seçildikten sonra da gözetleyecek.
Özen yükümlülüğü: yönetim kurulu üyesi, yaptığı faaliyetlerde, aldığı ya da almadığı kararlarda özen yükümlülüğüne göre hareket etmelidir. Yönetim kurulu üyeleri adi şirketten farklı olarak tedbirli bir yöneticinin göstereceği özeni göstermeli (basiretli iş adamı). Yani bir iş adamı objektif olarak nasıl davranması gerekiyorsa tedbirli bir şekilde tüm olasılıkları, ihtimalleri inceleyip o şekilde karar almalı. Tedbirli yönetici, gerekli hazırlıkları yapan, tarafsız karar alan, kararın konusuna ilişkin değerlendirme yapabilen, şirketin menfaatlerini en iyi şekilde ortaya koyan kişilerdir. Yönetim kurulu üyelerinin her biri ayrı ayrı karar verir. Ve bu şekilde oy verirler.
Sadakat yükümlülüğü: yönetim kurulu üyesi, şirketin bütün sırlarına ve bilgilerine sahip olduğundan, sadakat yükümlülüğü vardır. Rekabet yasağı vardır. Kendi adına ya da bir başkası hesabına işlem yapamaz. Yaparsa;
a) Şirket, yapmış olduğu işten elde ettiği karı isteyebilir.
b) Şirket, yapılan sözleşmeyi, şirket adına yapmış sayılmasını isteyebilir.
c) Şirketin uğradığı zararın tazmini istenebilir.
İlgili kanunda sorumluluk sigortası imkanı tanınmıştır. Fakat uygulamada pek yoktur, çünkü yöneticilerin sorumlulukları büyük olduğundan, bunu karşılayacak bir sigorta şirketi bulmak çok zor.
YASAK İŞLEMLER
Şirket ile işlem yapma yasağı: Yönetim kurulu üyeleri, genel kuruldan izin almadan şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz.
Şirkete borçlanma yasağı: Yönetim kurulu üyeleri, şirkete nakit olarak borçlanamaz. Her türlü ayın borçlanabilir.
Şirket ile rekabet yapma yasağı: (bunu daha önce anlattık)
Görüşmelere katılma yasağı: Şirketin yönetim kurulu üyeleri, kendileri ya da üçüncü dereceye kadar akrabaları ile ilgili bir iş, bir konu görüşülürken, yönetim kurulunda görüşmeye katılmaları yasaktır.
SERMAYENİN KAYBI VE BORCA BATIK DURUMUN MAHKEMEYE BİLDİRME YÜKÜMÜ
Şirketin borca batık hale gelmesi durumunda, sermayesinin 2/3’ten fazlasını yitirmesi durumunda (mal varlığının değil, sermayenin) derhal yönetim kurulunun genel kurulu toplantıya çağırması ve tedbir alınmasını isteme zorunluluğu vardır. Ya sermayenin tamamlanmasını isteyecek, ya da asgari sermaye olan 50.000 TL’nin altına inmemişse sermayenin azaltılması yoluna gidilecek. Yani geriye kalanla yetinmesi kararı. Bunlardan birisini yapmazsa şirketin iflası gündeme gelir. Ve şirketin iflasına yol açan yöneticilerin şahsi iflası yoluna gidilebilir. Bu durumda sadece şirket iflas etmez, yöneticileri de iflas eder. -2. kitapçığın sonu-
ANONİM ŞİRKETLERDE DENETİM
Anonim şirketlerde yapılan değişikliklerle denetimin ehil, bağımsız denetçiler tarafından yapılması gerekir. Yeni kanun yürürlüğe girmeden önce de sermaye piyasası kanunu, bankacılık kanunu, sigortacılık kanunu gibi özel kanunlarla bu tür faaliyetlerde bulunan anonim şirketler, bağımsız-dış denetime tabiiydi. Dolayısıyla onlar açısından değişen hiçbir şey olmadı.
Bağımsız dış denetim dediğimiz, mali müşavir, serbest muhasebeci gibi mesleklerden olup da denetçi olarak görev alma yeterliliğini sağlayan insanların yaptığı görevdir.
Mali müşavir, serbest muhasebeci gibi bağımsız dış denetimcilerin kurmuş oldukları bağımsız denetim şirketi bu görevi ifa edebilir.
“Bakanlar kurulu kararınca belirlenen anonim şirketlerin dışında kalan anonim şirketler, denetime ilişkin usul ve esaslar ile denetim yapacak denetçilerin niteliklerine, görev ve yetkilerine, seçilmelerine, görevden alınmalarına ve ayrılmalarına, denetim raporlarının içeriğine ve raporun genel kurula sunulmasına ilişkin hususlar Gümrü ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” (m. 397)
DENETÇİ OLMANIN KOŞULLARI
Serbest muhasebeci, mali müşavir ya da yeminli mali müşavir olmak gerekir.
Ruhsat almış olmak gerekir.
Bağımsız denetim yönetmeliğinin 11. maddesine göre yetki belgesi almak gerekir.
Sadece mali müşavir olmak tek başına denetçi olmak için yeterli değildir, yetkili merciinin verecek olduğu yetki belgesini almak gerekir. Denetçinin seçimi, anonim şirketlerde genel kurulun devredemeyeceği görevlerdendir. Denetçi, bağımsız olmalıdır. Kimseye hesap verme yükümlülüğünde olmamalıdır ki denetim bağımsız yapılabilsin. Genel kurul, görevden alma yetkisine sahip olduğu için; denetçiler genel kurulun eksiklerini nasıl rapora ekleyecek? Görevden alınma korkusu var. Yönetim kurulu, sadece denetçi atayabilir. Fakat görevden alma yetkisi yoktur;
Genel kurul denetçi olabilecek birkaç kişiyi belirliyor. Yönetim kurulu bu kişiler arasından birkaç kişiyi denetçi olarak yetkilendiriyor. Yönetim kurulu, genel kurulun kendisine verdiği bu seçim yetkisini kötüye kullanmamalı.
DENETÇİNİN SEÇİMİ
Denetçinin seçimi, genel kurula aittir. Bazı istisnai hallerde yönetim kurulu tarafından ya da mahkeme kararı yoluyla atanması mümkündür. Örneğin; genel kurul toplandı ve öneride bulundu, bazı denetçilerle anlaşma yapıldı; sonra seçilen denetçiler öldü veya istifa etti. Böyle durumlarda mahkemeye başvurulup mahkeme kararıyla atanabilir. Yönetim organı, denetçiden bilgi saklarsa ya da yanlış bilgiler verirse yönetim organının sorumluluğu vardır. Denetçinin görüş bildirmekten kaçınma hakkı vardır. Görüş bildirmekten kaçınma hakkı bile denetçinin görevini yapması durumudur. Bu durumlarda yönetim kurulu sorumlu olur.
Denetçi iki şekilde atanır;
Denetçinin seçimini genel kurul yapar. Yönetim kurulu, denetçi de kabul ederse, denetçiyle anlaşmayı imzalar ve denetim faaliyeti başlar.
|
|
|
Mahkeme kararıyla denetçi atanabilir;
a) Tarafların tarafsızlığını bozan bir nedenin varlığı halinde
b) Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse
c) Seçilen hesap denetçisinin görevi reddetmesi veya sözleşmeyi feshetmesi hallerinde
d) Denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevinin yerine getiremememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi halinde
e) Genel kurulun görevlendirme kararının iptal olması veya butlanı halinde
mahkeme tarafından atanır.
Hangi hallerde genel kurul kararının butlanı söz konusu olurdu?
Bu hallerde denetçinin seçimine ilişkin genel kurul kararı batılsa, mahkeme tarafından zorunlu olarak atanır.
Şirketin yönetim kurulunun bulunduğu yerdeki asli ticaret mahkemesi veya herhangi bir pay sahibinin veya her bir yönetim kurulu üyesinin talebi üzerine, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asli ticaret mahkemesi tarafından denetçi atanır. Mahkeme kararından sonra üç hafta içinde yeni denetçi göreve başlar.
Yönetim kurulunca geçici denetçi seçilmesi;
Hesap denetçisinin, anonim şirketle yaptığı sözleşme, vekalet akdine dayandığı için ve denetçi tarafından feshedilmesi mümkün olduğu için kanun koyucu yeni bir denetçi seçme yetkisini yönetim kuruluna vermiştir.
DENETÇİNİN GÖREVDEN ALINMASI
Mahkeme kararıyla görevden alınabilir: Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asli ticaret mahkemesi, yönetim kurulunun istemi üzerine ilgili ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek haklı bir sebebin varlığı halinde, taraflı davrandığı yönünde kuşkunun varlığı halinde başka denetçi atayabilir. (Örneğin adama görevini kötüye kullanmaktan dava açılmış.) Denetçilerin şahsına ya da tarafsızlığını bozan bir sebep ortaya çıktığında mahkeme kararıyla görevden alınmaları mümkün.
Denetçi, şirketi 7 yıldan fazla yürütemez. 3 yıl ara verebilir. 3 yıl ara verdikten sonra tekrar denetçi olabilir.
Denetçi istifa edebilir: Denetçi baştan görevi kabul etmemiş olabilir ya da denetçi daha sonradan görevden çekilmek istiyor olabilir. Çekilmek için haklı bir sebebi yoksa şirkete verdiği zararlar sebebiyle sorumluluğu yoluna gidilebilir.
DENETÇİ OLMAYI ENGELLEYEN HALLER
Yetki belgesi olan denetçinin denetçi olmasını engelleyen haller kastedilmektedir. Örneğin denetçi x şirketini denetleyebilirken y şirketini denetleyemeyeceği hallerden bahsetmekteyiz.
Yeminli mali müşavir-serbest muhasebeci mali müşavir veya sermaye şirketi ve bunların ortaklarından biri ve bunların ortaklarının yanında çalışan ve bu cümlede anılan kişilerin mesleği birlikte yaptıkları kişi veya kişiler, ilgili şirkette denetçi olamaz;
a) Denetleyecek kişi şirkette pay sahibiyse (pay sahibiyse hem yöneticileri seçebiliyor, hem de denetçileri seçebiliyor. Kişi kendi kendini mi seçecek?)
b) Denetlenecek şirketin yöneticisi veya çalışanıysa veya denetçi olarak atanmasında üç yıl içinde bu sıfatı taşımışsa (Hem yönetici hem de denetçi aynı kişi olamaz, çalışansa da denetçi olamaz).
c) Denetlenecek şirketin yönetim kurulu üyesinin üçüncü derece dahil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ve eşi denetçi olamaz.
d) Denetlenecek şirketle bağlantı halinde bulunan veya böyle bir şirkette %20’den fazla paya sahip olan bir işletmede çalışıyorsa veya denetçisi olacağı şirkette %20’den fazla paya sahip bir gerçek kişinin yanında herhangi bir şekilde hizmet veriyorsa.
e) Denetlenecek şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tablolarının düzenlenmesinde, denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunduysa
f) Şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tablolarının çıkarılmasında, denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunduğu için denetçi olamayan gerçek veya tüzel kişinin veya ortaklarından birinin kanuni temsilcisi, temsilcisi, çalışanı, yönetim kurulu üyesi, ortağı, sahibi ya da gerçek kişi olarak bizzat kendisi ise denetçi olamaz.
g) Denetçi olamayan bir kişinin yanında çalışıyorsa denetçi olamaz.
h) Son beş yıl içinde denetçiliğe ilişkin mesleki faaliyetinden kaynaklanan gelirininin tamamının %30’undan fazlasını denetlenecek şirkete veya ona %20’den fazla pay ile iştirak etmiş şirketlere verilen denetleme ve danışmanlık faaliyetinden elde etmişse, bunu cari yılda da elde etmesi bekleniyorsa denetçi olamaz. En az beş sene geçmiş olmalı. Çünkü denetçilerin sır saklama zorunluluğu vardır.
DENETÇİLERİN GÖREVLERİ
1) Denetçi şirketin finansal tablolarını, belgelerini, kendi istediği belgelerle karşılaştırır ve bu çerçevede bir denetim raporu hazırlar.
2) Yönetim kurulu faaliyet raporlarını inceler, finansal tabloları inceler bazı durumlarda tek bir şirketin değil birden fazla şirketin denetimini yapar.(bir holding bünyesinde bir çok anonim şirket varsa holdingin denetçisi altındaki anonim şirketlerin denetim raporlarını da inceler.)
3) Denetim raporu hazırlanırken açıklık ilkesine uyulmalı.
4) Geçmiş yıllar ile karşılaştırmalar yapılmalı.
5) Kamu gözetimi, muhasebe ve denetim standartları kurumunca yayımlanan, uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu, türkiye denetim standartlarının uygulanmasıyla ilgili yanlışların bulunup bulunmadığını, bu standartlarda yer alan gereklilikler çerçevesinde işletmenin sürekliliğini tehlikeye atan olgular açıklanır.
6) Denetim raporunun esas bölümünde, defter tutma düzeninin, finansal tabloların, kanun ve esas sözleşmenin hükümlerine uygun olup olmadığı, yönetim kurulunun denetçi tarafından, denetim kapsamında istenen açıklamaları yapıp yapmadığı ve belgeleri verip vermediği açıkça ifade edilir. Denetçi, dürüst resim ilkesi çerçevesinde hesapları, finansal tabloları, faaliyet raporlarını, incelediği her şeyi değerlendirir ve bir görüş hazırlar. Dürüst resim ilkesi, Türkiye muhasebe standartları çerçevesinde, şirketin mal varlığı, finansal ve karlılık durumunu resmini gerçeğe uygun olarak ve dürüst bir şekilde yansıtılıp yansıtılmadığını belirler.
7) Denetçi dört görüş bildirebilir;
a) Olumlu görüş: her şey yolunda, inceledik, harikaydı.
b) Sınırlı olumlu görüş: ufak sıkıntılar var ama halledilir.
c) Görüş vermekten kaçınabilir: görüş verecek kadar bilgi edinemedik, belgeler sunulamadı, resmi çekemedik. Bu yüzden görüş vermekten kaçınma yazısı veriyoruz.
d) Olumsuz görüş: belgelere, tablolara ulaştım. Fakat durum kötü, yolsuzluk var.
İşte bu olumsuz görüş yazısıyla ya da görüş vermekten kaçınma halinde yönetim kurulu, görüş yazısının kendisine teslim tarihinden itibaren dört iş günü içinde genel kurulu toplantıya çağırır. Genel kurul dört iş günü içinde toplanırsa, yeni bir yönetim kurulu seçilir. Esas sözleşmede aksi belirtilmemişse eski yönetim kurulu yeniden seçilebilir. Yeni yönetim kurulu seçilince altı ay içinde kanuna, esas sözleşmeye ve standartlara uygun finansal tablolar hazırlatır, bunları denetleme raporuyla birlikte genel kurula sunar. Sınırlı olumlu görüş verilen hallerde, genel kurul gerekli önlemleri, düzeltmeleri karara bağlar. Bağlamazsa nolur? Yaptırımı olmaz.
ŞİRKET İLE DENETÇİ ARASINDA GÖRÜŞ AYRILIĞI
Şirket ile denetçi arasında şirketin ve topluluğun yıl sonu hesaplarına, finansal tablolarına vs. ilişkin bir görüş ayrılığı varsa yönetim kurulunun veya denetçinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verir. Karar kesindir.
Özel denetim: (1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın anonim şirketleri diğer şirketler gibi belirli bazı sebeplerle denetleme hakkı vardır. Hesapları denetlemek değil, kanuna, ahlaka, adaba, ülke menfaatine aykırılık var mı ona bakıyor. Varsa şirketin kapatılması için dava açma hakkı var. (2) Halka açık anonim şirketler açısından da Sermaye Piyasası Kurulunun denetim hakkı ve dava açma hakkı var. Bir olumsuzluk görürse müfettiş gönderebilir. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na bilgi verilir, uymayanlara para cezası kesilir. Yöneticileri görevden alınıp, bağımsız yöneticiler atama kararı verilebilir. (Turkcell’de 3 yönetici SPK tarafından atanmış haldedir)
ANONİM ŞİRKETLERDE ÖZEL DENETİM
Üç türlü denetim vardır;
Devlet eliyle denetim
Bağımsız dış denetim
Pay sahiplerinin belirli konuların denetlenmesi amacıyla isteyebilecekleri denetim: Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma, inceleme hakkı, daha önce kullanılmışsa belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını genel kuruldan gündemde yer almasa bile isteyebilir. Buna göre özel denetçi istenebilmesi için;
a) Daha önce bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmış olmalı ve şirket yönetiminin aydınlatıcı nitelikte bilgi vermemiş olması gerekir.
b) Belirli olayların açıklığa kavuşturulması amaç edinilmiş olmalı. Örneğin şirket adına ev alınmış, benim paramla mı aldınız? falan filan. (Başarabilirsin <3)
c) Özel denetim talebi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olmalıdır. Yönetim kurulunun sorumluluğuna gitmek için dava açmak istiyorum fakat elimde belgeler yok, eğer belgeleri Yönetim Kurulu verirse özel denetim isteme hakkımız yok. Özel denetçi isteme hakkı ikincil bir haktır. Esas olan şirketin yöneticilerinden bilgiyi alabilmektir. Ama yöneticilerin sorumluluğunun doğabilmesi, ortaya çıkarılması için, özel denetçi atanması gerekli olabilir. Özel denetim talebi, önce genel kurulda gündeme getirilir. Ancak gündemde madde bulunmasına bağlı değildir. Gündeme bağlılık ilkesinin istisnalarından biridir. Bu genel kurulda yönetim kurulu oy kullanabilir. Mevcut payların mutlak çoğunluğuyla onaylanırsa 30 gün içinde pay sahibi ya da şirket, denetçinin belirlenmesi için mahkemeye başvurur. Eğer genel kurulda özel denetçi atanması talebi reddedilirse, o zaman mahkemeden özel denetçi atanması isteminde bulunma hakkı ancak azınlık hakkı olarak ileri sürülebilir. Sermayenin en az 1/10’unu oluşturan pay sahipleri, halka açık anonim şirketlerde 1/20’sini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az 1.000.000 TL (bir milyon tl) olan pay sahipleri, 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerin asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilir. Bilgi isteme hakkını kullanan kişiyle özel denetçi isteyen kişi aynı olmalıdır. Mahkemeden talep eden kişi de aynı olmalıdır. Azınlık hakkını kullanan kişi farklı olabilir. Ancak onun da bilgi alma hakkını kullanması gerekir.Aksini düşünenler de vardır.
Mahkemeden özel denetçi atanmasını istemeye yetkili olanlar;
Anonim şirket adına yönetim kurulu
Her bir pay sahibi
Özel denetçi isteme hakkına haiz olmayanlar;
Şirket alacaklıları
Şirket çalışanları
Uzman denetçi olarak atanacak kişiler uzman olmalı (Mali müşavir, avukat vb.). Bağımsız olmalı. Görev çerçevesi belirli olmalı. Tüzel kişi olabilir, birden fazla kişi olabilir. Atandıktan sonra derhal göreve başlar. Kendisine verilen kapsamda (görev çerçevesinde) denetim yapar, rapor hazırlar, raporu mahkemeye sunar, daha sonra mahkeme inceler, bu raporu özel denetimi isteyen pay sahibine veya yönetim kurulu üyesine verir. Özel denetçinin raporunda ticari sırlar da olduğundan, bu kısımlar verilmiyor (e haliyle).
BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLMA ŞARTLARI
Kamu Gözetimi Denetimi ve Muhasebe Standartları Kurumu, kendilerine verilmiş olan bir yetkiyle yönetmelik hazırlarlar. Bakanlar Kurulu onaylar.
Aktif toplamı 40 milyon TL ve üstü
Yıllık net satış hasılatı 80 milyon TL ve üstü
Çalışan sayısı 200 ve üstü
bu şartlardan en az ikisini art arda iki hesap döneminde aşan şirketler bağımsız denetime tabiidir. Bunun yanı sıra sermayesinin %50’den fazlası devlete veya belediyeye vs. kamu kuruluşlarına ait şirketler bu denetimin dışındadır. Devlet iç denetim yapmayı tercih ediyor.
Bankalar bu üç kriterden en az ikisine sahiptir. (Bankaları bilsek yeterli.) Sahip olmasa bile bu denetime tabilerdir. Bankacılık, finansal kiralama şirketleri, factoring şirketleri ve sigortacılık şirketlerinin üç kriterden ikisini bulundurma zorunluluğu vardır. Bu üç kriterden en az ikisini art arda iki yıl boyunca taşırsa üçüncü yıl bağımsız denetime tabi olur.
ANONİM ŞİRKETLERDE PAY VE PAY SAHİPLİĞİ
Pay, anonim şirketin toplam sermayesi içinde size ait olan kısmı gösterir. Her pay, pay sahibine bir oy hakkı verir. Ve bir kişi birden fazla pay alabilir. Dolayısıyla ne kadar pay, o kadar hak.
Karşılıkları Bakımından Pay | Oy Hakkı Bakımından Pay | Oy Hakkının Etkisi | İtibari Değerleri Bakımından Pay |
1) Nakit karşılığı pay | 1) Oy hakkı olan pay | 1) Yaygın oy | İtibari Değerli Pay |
2) Ayın karşılığı pay | 2) Oy hakkından yoksun pay | 2) Birikimli oy | İtibari Değerden Yoksun Pay |
Nakit karşılığı çıkarılan paylar, pay bedelleri ödenmiş ise hamiline yazılı pay olarak çıkar.
Ayni karşılık, taşınır taşınmaz mallar, haklar.
Oy hakkı bakımından paylar: Türkiye’de oy hakkından yoksun pay bulunmamaktadır. Oy hakkı sınırlandırılabilir, fakat kaldırılamaz. Yalnızca kendisiyle ilgili bir konu görüşülürken, üçüncü dereceye kadar (ve dahil) akrabalarıyla ilgili bir konu görüşülürken oy hakkını kullanamaz. Bir kişinin çok fazla payı varsa, çok fazla oy hakkı olacağından sınırlandırma getirilebilinir. Bunun dışında sınırlandırma mümkün değildir.
Birikimli oy, hem kapalı tip anonim şirketlerde, hem halka açık anonim şirketlerde mümkündür.
(100.000 sermayesi olan şirkette %10 pay var. Yani 10.000 tl koyduk şirkete. Yani toplamda 10 oy hakkımız var. 5 tane yönetici seçilecek. 5×10=50 oy hakkımız var. Her bir yönetici için 10 oy verme hakkımız var. Bu yaygın oydur. Birikimli oy sisteminde, 5×10=50 oy hakkımızın hepsini bir kişiye verebiliyoruz. Bu da birikimli oy sistemidir. Birikimli oy sisteminin kullanılabilmesi için esas sözleşmede hüküm bulunması gerekir.)
İtibari değerden yoksun pay, Türk hukukunda kabul edilmemiştir.
Pay x nominal değer = Sermaye miktarı
Primli pay: İtibari değerli paylar primli pay olabilir.
İMTİYAZLI PAY
Esas sözleşme ile veya esas sözleşme değiştirilerek bazı paylara imtiyaz tanınabilir. İmtiyaz, kar payı, tasfiye payı, rüçhan ve oy hakkı gibi haklardan paya tanınan üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkıdır. İmtiyaz tanındığı zaman oransallık ilkesinden vazgeçilmiş olur. Kanun koyucu bazı açılardan imtiyazları sınırlandırmıştır. Her pay sahibi en fazla 15 oy hakkına sahiptir.
*Esas sözleşmeyle tanınabilir, esas sözleşme değiştirilerek de tanınabilir.
*İmtiyazın konu ve kapsamı kanunda açıkça belirtilmelidir.
*İmtiyazda oransallık ilkesinden sapılır.
*Kamu aleyhine imtiyaz tanınamaz.
*İmtiyaz paya ve pay sahiplerine tanınır. Genel kural imtiyazın paya tanınmasıdır. Pay sahibine tanınması istisnaidir.
*Aslan payı sözleşmeler yasaktır.
İMTİYAZ OLUŞTURULABİLECEK KONULAR
Malvarlığı haklarında imtiyaz
a) Kar payında imtiyaz
b) Tasfiye payında imtiyaz
c) Rüçhan hakkında imtiyaz: yeni pay çıkarıldığında yeni payı almaya öncelik tanınmasıdır.
Oy hakkında imtiyaz: Kanunen, bir payın en fazla 15 oy hakkı olabilir. İmtiyaz tanınabilmesi için eşit itibari değerdeki paylar olmalı. Farklı pay gruplarının itibari değeri eşit olmalı. Örneğin: A grubu paylarının değeri 1000 lira. B grubu paylarının değeri 2000 lira. C grubu paylarının değeri 3000 lira. Burada oya imtiyaz tanınamaz. Anca A grubu 1000 lira, B grubu 1000 lira, C grubu 1000 lira olursa A grubuna 3 oy hakkı, B grubuna 10 oy hakkı verilebilir. Birden fazla paya sahip olanlara tanınacak oy sayısı esas sözleşmeyle sınırlandırılabilir. Ancak en az mutlaka bir oy hakkına haiz olur.
İMTİYAZIN ETKİSİZ OLDUĞU HALLER
Esas sözleşme değişikliği
İbra ve sorumluluk davası açılması
bu hallerde oyda imtiyaz susar.
YÖNETİM KURULUNDA TEMSİL EDİLMEYE İLİŞKİN İMTİYAZ
Esas sözleşmede belirlenmek şartıyla belirli pay gruplarına, pay sahiplerine, azlığa, yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Yönetim kurulu için aday önerme hakkı da tanınabilir. Halka açık anonim şirketlerde imtiyaz tanınacak bu kişiler, yönetim kurulu üye sayısının yarısını aşamaz.
İNANÇLI DEVİR
5 oy hakkından 3’ünü avukatıma devrediyorum. Benim evet dediğime avukatım hayır diyor. Benim hayır dediğime avukatım evet diyor. 3 aylık dava açma süresi geçtikten sonra avukatımın elinden oy haklarını alıyorum. İnançlı temlik geçersizdir.
İMTİYAZIN KORUNMASI
İmtiyazla ilgili bir esas sözleşme değişikliği yapılacaksa genel kurulda alınan kararın İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulunca onaylanması gerekir. İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulunca yapılacak toplantıda %60 nisap aranır. Salt çoklukla karar verirler. Yönetim Kurulu en geç genel kurul kararının ilan edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde Özel Kurulu toplantıya çağırır. Çağırmazsa her imtiyazlı pay sahibi Yönetim Kurulunun çağrı süresinin bitmesinden (1 ayın dolmasından) 15 gün içinde bu kurulun toplantıya çağrılmasını şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden isteyebilir.
İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel Kurulu olumsuz karar verirse, Yönetim Kurulu, Özel Kurul’un iptali için dava açabilir. Özel Kurul toplanamazsa Genel Kurul kararı onanmış sayılır.
ANONİM ŞİRKETİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP ETMESİ
Anonim şirket kendi paylarını, kendi sermayesinin %10’unu aşmamak kaydıyla devralabilir. Örneğin ekonomik kriz var, şirketin ortakları paylarını üçüncü kişilere satmaya çalışıyor. Üçüncü kişiler ucuz yoldan almaya çalışıyor. Şirket, hisse senetlerinin ucuza satılmasını önlemek için kendisi alıyor. Ama en fazla %10’unu.
Esas sözleşmeye; “nama yazılı paylar, şirketin onayı olmadan paylarının devri mümkün değildir.” şeklinde bir hüküm konulabilir.
ŞİRKETİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP VEYA REHİN OLARAK KABUL ETMESİNİN KOŞULLARI VE SINIRLARI
Genel kurul, yönetim kuruluna yetki vermeli.
Genel kurul payları satın alamaz.
Genel kurulun imza yetkisi yok.
Genel kurul zaten yılda bir kere toplanıyor. Onun vereceği yetkiyle, genel kurul yönetim kuruluna en fazla 5 yıllık süre için yetki verir. %10’unu aşamaz.
Şirketin net aktif miktarı kanunda öngörülenden az olamaz. %10’luk kısmı aldığımızda şirketin sermayesini tüketmiş olmayacağız. Net aktiflerimiz sermayenin altına inemez. Örneğin, şirket sermayesi 100.000 lira, mal varlığımızın net aktifi 100.000 lira, 10.000 liralık payları şirket iktisap edemez. Ederse 90.000 liralık net aktif kalırdı, bu da sermaye miktarından az olurdu. Kanun koyucu, iktisabı yaptıktan sonra da kar eden bir şirket istiyor.
İktisap edilecek payların bedeli tamamen ödenmiş olmalıdır.
GENEL KURULUN YETKİ VERMESİNİN GEREKLİ OLMADIĞI HALLER VE YÖNETİM KURULUNA BİLDİRİM ZORUNLULUĞU
Yönetim kurulu bazı olağanüstü durumlarda önce hisse senetlerini iktisap edip daha sonra genel kurula getirebilir. Yakın bir tehlikeden kaçınma hali; bu durumda yönetim kurulu, kendi sorumluluğunu doğuracak bir konuda kötü niyetli davranmamalı. Yakın bir tehlike olmadığı halde, yönetim kurulu payları iktisap ederse yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilir.
İKTİSAP VEYA REHİN YASAĞININ İSTİSNALARI
Sermayenin azaltılması işleminin sebebi olarak yapılıyorsa sınıra tabi değildir.
Külli halefiyet kuralının gereği ise
Kanuni bir satın alma yükümünden doğuyorsa
Bedellerinin tümü ödenmiş olmak şartıyla ve cebri icradan bir şirket alacağının tahsili amacına yönelikse: Bizim şirketin hisse senetlerine sahip başka bir şirket var, ve bu şirketin malları icrada satılıyor. Bu durumda alabiliyor.
Şirket, menkul kıymetler şirketi ise işletme konusunun gereği olarak; Bir şirket bedellerinin tamamı ödenmiş olmak şartıyla kendi paylarını ivazsız iktisap edebilir.
Şirketin kendi paylarını taahhüt etmesi kural olarak yasaktır. Üçüncü kişinin veya bir yavru şirketin kendi adına fakat şirket hesabına şirketin payını taahhüt etmesi, şirketin kendi payını taahhüt etmesi sayılır. Yani, şirketin kendi paylarını iktisap amacıyla üçüncü kişiye finansal destek verme yasağı olarak ortaya çıkıyor. Paylarının iktisap edilmesi amacıyla şirketin başka bir kişiyle yaptığı, konusu; avans, ödünç veya teminat verilmesi olan hukuki işlemler batıldır. Şirketin iktisap ettiği paylardan doğan oy hakları susar. Mesela kar payı dağıtılacak, %10’u iktisap edilmiş, o %10’a kar payı dağıtılmaz. Şirket genel kurulu toplantısında da %10’luk kısım için kimse oy kullanmaz.
-Bir diğer kitapçık bitti-
-Son kitapçık-
PAY SAHİPLERİNİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Mal varlığı hakları
a) Kar payı isteme hakkı: Anonim şirketin ortakları zaten şirkete katılırken, şirketin elde edeceği kardan pay almayı amaçlarlar. Herkes, sermayesi oranında kar alır.
b) Kar pay avansı alma hakkı: Yıl sonunda şirketin kar payı dağıtacağı belli, şirket adam başı 10.000 lira dağıtacak. Ortaklardan birinin paraya ihtiyacı var. Şirket yönetiminden avans verilmesi istenebilir. Şirket yönetimi bu parayı yıl sonunda değil de istediğim zaman vermiş olur.
c) Tasfiye payı isteme hakkı: Tasfiye payı isteme hakkı, kazanılmış bir haktır. Şirket, tasfiyeye girerse herkes payını geriye alır. Şirket tasfiye olurken alacaklılara borçları ödenir. Hakları varsa talep edilir. Sonrasında geriye bir şey kalırsa pay sahiplerine payları oranında ödeme yapılır. Koyduğumuz sermayeyi şirketten alacak olarak isteyebiliriz. Bunun tasfiye payıyla alakası yoktur.
d) Hazırlık evresi faizi: Şirket kurulmadan önce şirkete yaptığınız masraflar için faiz isteyebilirsiniz. Sermaye olarak konulanlar, şirketin tüzel kişilik kazanmasıyla ticaret siciline tescil anından itibaren faiz istenemez.
e) Rüçhan hakkı: Pay sahiplerinin şirketin yeni çıkan paylarından alma hakkıdır.
f) Önceliğe muhattap olma hakkı: Şartlı sermaye arttırımında, kişi sermaye arttırımı sırasında kendisine bu arttırılan sermayenin karşılığı, çıkarılan paylardan kendisine önerilmesi hakkına sahiptir.
g) Pay isteme hakkı: Sermaye arttırmak için öncelikle mümkünse iç kaynaklara başvurulur. İç kaynakta mümkün değilse, o zaman dış kaynaklardan artışa gidilir. Sermaye artışı, iç kaynaklardan mümkün ve bunu pay sahiplerine bedelsiz olarak dağıtma mümkünken, dış kaynaklardan sermaye artışına gitmek doğru değil. Bu, vergi kaçırmanın bir yoludur.
h) Şirketin tesislerinden yararlanma hakkı: Örneğin, anonim şirket otelse, gidip tesisten yararlanabiliyorsun.
Katılma hakları
a) Genel kurula katılma ve konuşma hakkı
b) Oy hakkı
c) Bilgi alma hakkı: Bilgi alma ve inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen pay sahibi reddi izleyen 10 gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Mahkeme kararı kesindir. Basit yargılama usulüne göre incelenir.
d) İnceleme hakkı
e) Dava hakkı
PAY SAHİBİNİN BORÇLARI
Pay sahibinin asli borcu: Tek borç ilkesidir. Sermaye olarak taahhüt ettikleri sermayeyi getirme borcudur. Sermaye koyma borcunun yerine getirilmediği durumlarda ıskat müessesesi uygulanır. Iskat, sadece nakit sermaye borcunun yerine getirilmediği durumlarda uygulanır. Ayın sermaye koyma borcu zaten şirket kuruluşundan önce sözleşmeyle taahhüt edilip gayrimenkulse şerh edilmesi, taşınırsa güvenilir kişiye teslim edilmesi gibi yollarla şirkete getirilmesi gerekir. İstisnai olarak taahhüt ettiği sermaye örneğin 500.000 liralık gayrimenkul, bilirkişi raporuna göre 300.000 lira etti. O zaman 200.000 lira daha sermaye getirmesi gerekir. Getirmezse 200.000 liralık sermaye için ıskat söz konusu olabilir. Iskat, nakit sermaye borcunun sonradan ödenmesi mümkün olan 3/4’lük kısmının yönetim kurulu tarafından talep edilmesine rağmen ödenmeyen pay kısmı için pay sahibinin haklarının elinden alınmasıdır. Bedelini öderse, tekrar eski pay sahipliğine kavuşur. Iskat, anonim şirketten çıkarma değildir. Fakat tek payı varsa, onu da ödemezse çıkarmış oluruz. Kişinin ödemediği kısmı satışa çıkardık. Fakat nominal değer üzerinden satamadık, biz adamdan 25 lira almıştık. Adam 75 liralık kısmı ödememişti. Satışa çıkardık, piyasada 80 liraya satabildik. Geri kalan 20 lirayı, adamın ödediği 25 liradan mahsup ederiz. Fazlası için de zararı adamdan tazmin edebiliriz. Çünkü sözleşmeye aykırı davranmıştır. Taahhüdünü yerine getirmemiştir, maddi tazminat davası açılır. Tek borç ilkesinin bir diğer istisnası primli paydır. Buna “agiolu pay” da denir. Payın nominal değeri 100 lira, gerçek değeri 1000 lira. Gerçek değerle nominal değer arasındaki fark primdir. Ödenmesi gerekir. Sözleşmeyle temerrüt faizi, cezai şart konulabilir. Yeter ki gabin olmasın. Ahlaka-adaba aykırı olmasın. 3/4’lük kısmın ödenmemesi durumunda kendiliğinden temerrüt hali oluşmaz. Ödenmesinin yönetim kurulu tarafından talep edilmesi gerekir. Iskattan önce, yönetim kurulu bu kişiyi bir kez daha ödemeye davet eder. Aksi halde ıskat edeceğini ihtar etmesi gerekir. Ve kendisine en az 30 günlük süre vermesi gerekir.
Muaccel sermaye koyma borcu zamanaşımına uğrayabilir. Yönetim kurulunun sermaye koyma borcunu ödemesini talep eder. Bir aylık süre verir. Bu bir aylık sürenin sonunda beş yıllık zamanaşımı süresi başlar.
Pay sahibinin ikincil yükümlülükleri
a) Sadakat yükümlülüğü: Yalnızca yöneticiler açısından geçerlidir. Ortakları için pek karşılık bulmaz. Memurlar, tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz. Ticari mümessil, ticari vekil veya kolektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. Fakat anonim şirkette pay sahibi olabilirler. Ama yönetim kurulunda yer alamazlar. Anonim şirketin ortağı da bir başka şahıs şirketinin sınırsız sorumlu ortağı olamaz. Ama birden fazla anonim şirketin ortağı olabilir. Yöneticilerin ayrıca sır saklama ve sadakat yükümlülüğü ve rekabet yasağı vardır.
ANONİM ŞİRKETİN SONA ERMESİ
Anonim şirket, sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hale gelmemişse esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle sona erer. Anonim şirket, belirsiz süre için kurulmuşsa bir sınır yok. Genel kurulda karar alınıncaya kadar şirket varlığını sürdürür. Belirli süre için kurulmuşsa, süre son bulunca anonim şirket son bulur. Başka bir işleme gerek yoktur, ama süre dolmasına rağmen faaliyetlere aynı hızda devam ediyorsa, şirket belirsiz süreli hale gelmiş olur.
İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesiyle son bulabilir. Şirketi bir köprü yapmak için kurduk. Köprüyü yaptık bitti. Şimdi de amacına ulaştı ve artık sona erdi. Artık tasfiye işlemleri başlar.
İşletme konusu imkansız hale gelirse (objektif imkansızlık), örneğin köprü yapmak için kurduk fakat bir kanun çıktı bununla ilgili. Bu durumda objektif olarak imkansız hale geldiğinden şirket sona erer.
Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesi ile sona erebilir.
Genel kurulun toplanıp karar almasıyla sona erebilir. Genel kurulun bu kararı, sermayenin %75’i ile alınır. İlk toplantıda aranan nisap, ikinci toplantıda da aranır. Karar alınması için de %75 sermaye çoğunluk aranır.
İflasına karar verilmesiyle sona erebilir. Anonim şirketlerin ortaklarının iflası sona erme halidir. Anonim şirket tüzel kişi bir tacirdir. Tacir kişilerin iflası istenebilir. Borca batık hale gelmiş olabilir vs. İflas kararı mahkeme tarafından verilir. Böylece bu bir mahkeme yoluyla sona erme halidir.
Kanunlarda öngörülen diğer hallerde sona erer. Kamu düzenine ve işletme konusuna aykırı işlemlerde bulunulması halinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığının açacağı bir dava ile sona erebilir. Bu dava, faaliyetlerin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içinde fesih davası şeklinde açılır.
a) Bütün payların anonim şirket tarafından iktibası
b) Kuruluşta kanun ve esas sözleşme hükümlerine aykırılık halinde
c) Şirket amacının kanuna veya ahlaka aykırı hale gelmesi halinde
d) Anonim şirketin uyruğunun değişmesi, merkezin yurtdışına nakli
e) Esas sermayenin 2/3’ünün kaybedilmesi halinde şirketin mahkemede iflasına karar verilmesi hali
Özel sona erme ve fesih sebepleri
a) Organlardan birinin eksikliği: Pay sahibinin olmaması durumunda şirket bütün payları kendisi almış olabilir. O zaman şirket sona erer. Şirketin yönetim kurulunun yokluğu veya seçilememesi, eğer şirket halka açıksa Sermaye Piyasası Kurulu devreye girip, yönetim kuruluna kendisi atama yapar. Şirket, halka açık değilse şirketin sona ermesine karar verilebilirdi.
b) Anonim şirketin birleşmesi: Anonim şirket devrolunan olmak kaydıyla bir başka şirketle veya kooperatifle birleşmesi halinde tüzel kişiliği tasfiyesiz sona erer.
c) Haklı sebeplerle fesih: Haklı sebeplerin varlığında sermayenin en az 1/10’unu, ve halka açık şirketlerde 1/20’sini temsil eden payların sahipleri şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya başka bir çözüme karar verebilirler. Şirketin feshi sebepleri vardır ancak hakim şirketin feshini isteyen dava açan pay sahiplerine, paylarının gerçek değerini vermek suretiyle şirketten çıkarıp şirketin devamlılığını sağlayabilir. Bu davanın şartları;
*Bu davayı yalnızca %10 azınlık açabilir.
*Bu dava son çare olarak açılır.
*******Sona erme, iflastan ve mahkeme kararından başka bir sebepten ileri gelmişse yönetim kurulu, ticaret siciline tescil ve ilan ettirir.********
ANONİM ŞİRKETLERİN TASFİYESİ
Anonim şirketlerde tasfiye sürecine girilmesi için şirketin sona ermesi gerekir. Anonim şirket tasfiye sürecine girdiyse, ticaret unvanında da bu durum belirtilir;
Tüzel kişilik devam eder: Anonim şirketin tasfiye haline girmesiyle tüzel kişiliği devam eder ancak ehliyeti kısıtlanır. Şirket, yeni bir iş alamaz. Şirketin ehliyeti yalnızca tasfiye sürecini tamamlamaktır.
Organların varlığı devam eder: İflas kararı verilmişse, yönetim kurulunun yerini iflas masası alır. Ayrıca tasfiye memurları atanır. Bazı durumlarda mevcut yöneticiler tasfiye memur olarak da atanırlar. Genel kurul, şirket sona erse bile şirketle ilgili bazı kararlar alır; Örneğin şirket malvarlığının toptan satışı gibi.
Tasfiye sürecinde pay sahiplerinin hakları daralır: Kar payı isteme hakkı olmaz. Yeni pay çıkarılamaz.
Tasfiye memurlarının göreve başlaması bir bilançonun çıkarılmasıyla olur. Alacaklarını, borçlarını görürler. En karlı şekilde tasfiye işlemlerini yaparlar. Esas olan önce alacakları tahsis etmek, sonra borçları ödemek, sonra şirketin mal varlığı değerlerini paraya çevirmektir. Tasfiye memurları dört şekilde atanabilir;
a) Esas sözleşmeyle atama
b) Genel kurul kararıyla atama
c) Mahkeme kararıyla atama
d) Yönetim kurulu tasfiye görevini yüklenebilir.
TASFİYESİZ SONA ERME HALLERİ
Tasfiyesiz sona erme halleri, şirketin tür değiştirmesi, birleşmesi, tam bölünmesi gibi hallerdir. Bunun dışında da başkaları kararlaştırılabilir.
ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİKLERİ
Bazı durumlarda Gümrük Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi olarak şirketler kurulabilir. Bankalar, finansal kiralama şirketleri, factoring şirketleri, sigorta şirketleri vb. Bunların kuruluşunda ve esas sözleşme değişikliğinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın izni aranır. Esas sözleşme değişikliği için yönetim kurulu metini hazırlar, yönetim kurulu bunu onaylar. Yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağıracak, gerekiyorsa bakanlıktan izin alacak. Ve daha sonra genel kurul bunu oylayacak. Kanun koyucu burada bir şeyi atlamıştır; genel kurul, yönetim kurulundan esas sözleşme değişikliği için talepte bulunabilir. Esas sözleşme değişikliği, ticaret siciline tescille hüküm ve sonuç doğurur. Esas sözleşme değişikliğine ilişkin genel kurulda alınan kararın iptali veya butlanı gündeme gelebilir. İptal davası açmak isteyenler, toplantıya katılıp olumsuz oy kullanıp şerh ettirenler için üç aylık bir dava süresi vardır. Toplantıya katılmayanlar içinse, toplantı öncesindeki işlemlerin kanuna uygun yapılmadığı ile ilgiliyse onların da iptal hakkı vardır.
Sonuç olarak;
Esas sözleşme değişikliği taslağı, yönetim kurulunca hazırlanır, noterde onaylantılır ve genel kurul toplantıya çağırılır.
Gerekiyorsa Gümrük ve Ticaret Bakanlığı veya SPK’dan izin alınır.
Genel kurulca, yönetim kurulu tarafından hazırlanmış esas sözleşme değişikliği karara bağlanır.
Gerekiyorsa İmtiyazlı Pay Sahipleri Özel kurulunca onaylanır.
457. maddedeki Yönetim Kurulu beyanı alınır.
Esas sözleşme değişikliği, sermaye arttırımı ise yönetim kurulu, Sicil Müdürlüğüne verilmek üzere sermaye arttırımı türüne göre bir beyan imzalar.
Sermaye arttırımının tescili için ticaret sicil müdürlüğüne başvurulur, başvurduktan sonra genel kurulun sermaye arttırımını, kararı tarihinden itibaren 3 ay içinde yapılması gerekir.
Ticaret Sicili’ne tescil ve ilan ettirilir.
ESAS SERMAYENİN ARTTIRILMASI
Şirket esas sözleşmesinin değiştirilmesinin amacı, sermaye arttırılması veya sermaye azaltılmasıysa o zaman, esas sözleşmenin değişiklik kararı yetmez, esas sözleşme değişikliğinin uygulanması gerekir. Örneğin, yeni pay çıkarıldı, yeni pay alma imtiyazı olan pay sahiplerinin alması lazım. Almıyorlarsa, diğer pay sahiplerine sormak lazım. Onlar da almıyorsa, üçüncü kişilerin alması lazım. Ondan sonra, talep gördüğü oranda sermaye artışını tescil ve ilan ettirmek lazım. Esas sözleşmede sermaye arttırım kararı için özel bir nisap aranmamışsa, birinci toplantı için sermayenin yarısı, gerçekleşmez ise bir ay içerisinde yapılacak ikinci toplantıda sermayenin üçte birinin temsil edildiği toplantıda katılanların salt çoğunluğuyla karar alınır. Neden esas sermayeyi arttırıyoruz?
Sermaye arttırmak, sermayenin yetersiz kalması durumunda ihtiyaç haline gelmiş olabilir.
Sermaye arttırması, bazen ekonomik ihtiyaçtan olur, bazen yeni para girişi sağlamak için olur. Bazen sermaye çalışanlarını şirkete ortak ederek motivasyonlarını arttırmaya yönelik olabilir. Bazen de kanundan doğabilir.
Kanundan doğduğu hallerde sermayenin 2/3’ünün kaybı halinde, ya geri kalanla yetinmeye, ya da onu tamamlamaya karar vermek zorundayız. Aksi halde, şirketimiz borca batık hale geçer. Zararda olduğu görülür. Ve şirketin geçmiş yıl zararları kapatılmadan kar dağıtılamaz. Sermaye artışına karar verebilmek için öncelikle taahhüt edilmiş payların tamamının ödenmesi gerekir. Ödenmeyen kısım çok küçük bir tutarsa o zaman aranmaz. İç kaynaklardan sermaye arttırımı mümkünken, bunu yapmadan dış kaynaklardan sermaye arttırımına gidilemez. Yönetim kurulu, sermayenin arttırılması konusunda, esas sözleşmenin değiştirilmesi haklı gerekçesi olduğunu genel kurula sunması şarttır. Nakit sermaye koyuluyorsa, arttırılan kısmın tamamen taahhüt olunduğuna ilişkin bir ifade, ayni sermaye koyuluyorsa bunların karşılığının olduğunun değer tespiti yapıldığına ilişkin bir ifade ile yönetim kurulu arttırımın türüne göre bir beyan sunar.
Sermaye arttırım türlerinde iki ayrı sistem mevcuttur;
Esas sermaye sisteminde sermaye arttırımı
Kayıtlı sermaye sisteminde sermaye arttırımı
Şartlı sermaye arttırımı yöntemi de vardır. Bu bir sistem değil, yöntemdir. Esas sermaye sisteminde, sistemin esas olmasının sebebi; esas sözleşmede sermaye miktarı belli ve sabittir. Esas sermaye sisteminde sermaye arttırabilmek için, esas sözleşme değişikliği prosedürü uygulanır. Esas sermaye sisteminde, dışarıya pay satılması için genel kurulun kararı gerekir. Devralan üçüncü kişi, şirket genel kurulunda oy kullanamaz. Haklı sebep yoksa, pay sahipleri de alamıyorsa, üçüncü kişinin pay devrine onay vermek gerekir. Demek ki, haklı sebep olacak. Veya payı şirket gerçek değerinden alacak.
Kayıtlı sermaye sisteminde sermaye arttırımı
Şirketin esas sözleşmesinde ticaret siciline kayıtlı bir taban sermaye vardır. Bu sermaye 100.000 TL’dir. Yönetim kuruluna verilecek bir yetkiyle sermayeyi 300.000 TL’ye kadar arttırma yetkisi tanınabilir. Bu yetki 5 yıllığına tanınır.
Şartlı sermaye arttımı yönetimi
Şirketin paraya ihtiyacı olduğu durumlarda, bankadan borç alırsa, bankaya faiz ödemesi lazım ve parayı faiz ile birlikte geri ödemesi lazım. Bunun yerine kanun koyucu, şirketten çıkaracağı tahvil veya diğer borçlanma senetlerinin vadesi geldiğinde alacaklıya; “dilersen tahvili getir, paranı faiziyle birlikte geri al, dilersen de şirkete başvur, o tahvildeki alacağın miktarı kadar şirketin ortağı ol” diyebilir. (Tahvil, anonim şirketlerde borçlanma yollarından birisidir.) Böylelikle şarta bağlı. Tahvil alacaklısı, isterse şirkete ortak olur, istemezse parasını alır. Böylelikle şirketten nakit para çıkışı olmaz.
Sermayenin Azaltılması
Şirketin faaliyet konuları azalmış olabilir, sermaye fazla gelmiş olabilir. Fazla sermayeyi azaltma kararı almadan iade etmek mümkün değildir. Sermayenin iadesi yasağı vardır;
Sermayenin azaltılması, şirketin sermaye miktarının ihtiyaçtan fazla olması halinde gündeme gelir.
Şirketi böldüğümüzde kısmi bölünme olduğunda azaltılması gerekir.
Şirketin sermayesinin bir kısmı borca batık hale geldiğinde, şirket geriye kalanla yetinme kararı alacaksa
Mali yapısını düzeltmek için harmonika yoluna başvurmak gerekir. Harmonika, sermayeyi önce azaltmak, sonra da aynı genel kurulda arttırmaktır. Azaltma da, arttırmayla eş zamanlı olarak yapılır. Şirketin sermayesi 200.000 liraydı. Geriye 50.000 lira kaldı. Sermayenin 2/3’ü kayboldu. Bu durumda ya sermayeye ekleme yapacağız. Ya da sermayenin azaltılması yoluna gideceğiz. Sermaye 50.000 liradan az olamayacağından, sermayeyi sıfırlayacağız ve tekrar 200.000 liraya çıkaracağız. Eğer azaltmadan arttırırsak 200.000 lira sermaye vardı, arttırınca 400.000 lira sermaye oldu. Kasada 250.000 lira kaldı. Şirket gene zararda olur ve kar payı dağıtamaz. Sermayenin azaltılmasında ikili bir ayrıma gidilir;
Gerçek azaltma: Gerçekten de sermayenin fazlası olan 200.000 lira pay sahipleri arasında dağıtılır.
Açıklayıcı ya da kağıt üzerinde azaltmak (basit azaltma): Bunun örneği harmonikadır. Buna basit azaltma da denir. Şirketin batık hale gelmesi durumunda veya önceki yılki zararlarını kapatması gerektiği için kar dağıtamadığı hallerde azaltma ile arttırmanın bir arada yapılması gerekir. 50.000 liralık asgari sermaye sınırı, basit sermaye azaltılmasında dikkate alınmaz. Ancak sıfırdan hemen arttırmamız gerekir. Eşzamanlı kararlardır. Azaltılan kısmın son hali ticaret sicilinde esas sözleşme değişikliği olarak tescil ettirilir.
ANONİM ŞİRKETLERİN SORUMLULUĞU
Anonim şirketlerde sorumluluk denilince, kurucuların, yöneticilerin, denetçilerin sorumluluğu kastedilir. Pay sahibinin bir sorumluluğu yoktur. Anonim şirkette pay sahiplerinin sadece tek borç ilkesinden dolayı taahhüt etmiş olduğu sermayeyi getirme borcu vardır. Genel kurulun devredilemeyecek yetkileri vardır. Şirketin malvarlıklarının önemli bir çoğunluğunun toptan satışı (münferit bir satış olacaksa o yetki yönetim kurulundadır). Anonim şirketlerde sorumluluk, farklılaştırılmış teselsül sorumluluğudur. Bir zarara sebep olan birden fazla kişinin her birinin bu zarara sebep oldukları kusurları oranında sorumlu olması farklılaştırılmış teselsül sorumluluğudur.