Kıyas Yasağı ve Yorum (Lex Scricta)

Suçta ve cezada kanunilik ilkesinin önemli sonuçlarından birisi de kıyas yasağıdır. Suç teşkil eden fiillerin kanunda açık ve seçik bir şekilde tanımlanması zorunluluğu, ceza hukukunda kıyasa başvurulamayacağını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte TCK’nın 2. maddesinin 3. fıkrasında, kanunilik ilkesinin sonuçlarından biri olan kıyas yasağına açıkça yer verilmiştir.

Türk Ceza Kanunu 2. madde 3. fıkra;

Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz

Yasak, ilk olarak, hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Kıyas yasağıyla bir yandan vatandaşlar hakimin iradesine karşı korunarak hukuki güvenlik tesis edilmekte, diğer yandan da kuvvetler arasındaki insicam sağlanmaktadır. Kıyas yasağı demokrasi ilkesinin de bir gereğidir. Zira demokrasi ilkesi ceza kuralı koyma yetkisini halkın demokratik usullerle seçtiği meclise vermektedir.

Kıyas, bir olaya ilişkin hukuk kuralının, kanun tarafından düzenlenmemiş benzer bir olaya uygulanması demektir. Bu şekilde, kanunun bir normuna dayanılarak, kanunun öngörmediği başka bir norm meydana getirilmektedir. Kanunda somut olarak meydana gelen olayı kapsayan bir hükmün bulunmaması ve dolayısıyla bu boşluğun doldurulması kıyasa yol açmaktadır. Burada kanun boşluklarının meydana çıkarılması ve doldurulmasına yönelik olarak hakimin hukuk yaratması söz konusudur. Bu nedenle kıyas, yorumdan farklı bir faaliyettir. Kanun koyucunun iradesini yeterli açıklıkta kanuna yansıtması gerekir ise de yine de bu kuralı somut olaya uygularken kanun koyucunun objektif iradesini ortaya çıkarmak için bir yorumlama faaliyetinde bulunulacaktır.

Yorum, kanunun esas fikrini, kanun koyucunun gerçek iradesini, normun anlamını belirlemek için yapılan fikri bir faaliyet iken; kıyas esas fikrin geliştirilip, genişletilerek benzer yeni bir kural meydana getirilmesini ifade etmektedir. Böylece kıyas yoluyla kanunda düzenlenen normun anlamını ortaya çıkartmak değil, kanunda bulunan boşluklar doldurulmaktadır. Ceza Kanunundaki boşlukların hakim tarafından doldurulması ise kanun koyucunun yetkisine bir tecavüz teşkil eder ve anayasaya aykırı olur. Zira ceza hukukunda kıyasa izin vermek, anayasadaki kanunilik ilkesinin ceza hukukunda kişiye sağladığı güven fonksiyonunu tümüyle ortadan kaldırır.

Güvenlik tedbirlerinde kıyas yasağı var mıdır?

Kanunda suç ve ceza içeren hükümler hakkında kıyas yapılamayacağı belirtilmiş, fakat güvenlik tedbirlerinden bahsedilmemiştir. Ancak bu düzenlemeden kıyas yasağını suçun karşılığı öngörülen yaptırımlardan yalnızca cezalar bakımından geçerli olduğu, güvenlik tedbirleri bakımından ise kıyasa başvurulabileceği gibi bir sonuç çıkarılmamalıdır. Zira Anayasanın 38. maddesinin 3. fıkrasında ve Ceza Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasında güvenlik tedbirlerinin de açıkça kanunla konulabileceği ifade edilmiştir. Bu düzenlemeler karşısında, kıyas yasağının güvenlik tedbirleri hakkında da geçerli olduğunu kabul etmek gerekmektedir.

Kıyas yasağı sadece kanunların suç ve ceza içeren hükümleri bakımından değil, genel hükümler açısından da geçerlidir. Dolayısıyla TCK’nın 2. maddesinin 3. fıkrasında geçen “suç ve ceza içeren hükümler” ibaresini, somut suç tanımlarının yanı sıra bunlara ilişkin genel kuralları da kapsayacak şekilde anlamak gerekir. Zira genel kısmın hükümleri de bir normun cezaya liyakatini doğrudan ilgilendiren düzenlemeleri içerdiği için hakimi bağlar.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir