Belirlilik İlkesi (Lex Certa)

Ceza kanunu, kanunilik ilkesi yönünden üstüne düşen görevi, ancak suç teşkil eden fiilleri (suç tipi yönünden) ve bunun sonuçlarını (hukuki sonuçlar yönünden) yeterli belirlilikle tarif ettiği zaman yapmış sayılır. Suç teşkil eden insan davranışlarının ve bunlar için öngörülen yaptırımların nelerden ibaret olduğu açıkca ve herkesin anlayabileceği şekilde belirlenmelidir. Kısacası belirlilik ilkesi suç tipleri ve bunlar hakkında öngörülen cezanın kapsamı yönünden de geçerlidir. Bu belirlemeye yapmak, kanun koyucunun yükümlülüğündedir.

İlk olarak, kanun koyucu bu belirlemeyi kanunla yapmak zorundadır. Nitekim Anayasanın 38. maddesinin 1. fıkrasında, işlendiği zaman kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimsenin cezalandırılmayacağı, 3. fıkrasında ise ceza ve güvenlik tedbirlerinin ancak kanunla konulacağı belirtilmiştir. Buna göre, suç ihdas etmek ve ceza koymak bakımından, kanun koyucunun tekel yetkisi bulunmaktadır.

Buna göre, belirlilik ilkesi her şeyden önce, kanun koyucunun cezasını belirlediği bir davranışın koşullarını idari makamlara bırakarak, “beyaz hüküm” veya “açık ceza normu” niteliğinde düzenlemeler yapmasına engel olmaktadır.

Suçları tespit eden kanun hükümlerinin tanımları belirli olmalı, yani açık ve seçik nitelik göstermeli, farklı anlamlara gelen, belirsiz ve çok kapsamlı terimler kullanılmamalıdır. Suç teşkil eden fiillerin ve bunlara öngörülen yaptırımların yasada açıkça tanımlanması, vatandaş bakımından önemli bir güvence oluşturmaktadır. İnsanlar, hangi davranışların suç olduğunu bilmek suretiyle, bunların dışında kalan davranışlarda bulunma özgürlüğüne sahip olmaktadırlar. Bu anlamda, ceza kanunları hem özgürlüğün sınırını hem de güvencesini teşkil etmektedir.

You may also like...

1 Response

  1. 20 Kasım 2016

    […] Belirlilik İlkesi (Lex Certa) […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir