Avrupa’da İlk Ekonomik Birleşme: Benelüks (Benelux)

18 Temmuz 1932 tarihinde Hollanda, Belçika ve Lüksemburg arasında imzalanan “Ouchy Sözleşmesi” ile yaratılan Benelüks, Batı Avrupa’da 20. yüzyılda gerçekleştirilen ilk ekonomik birleşme (entegrasyon) olması açısından çok önemlidir. Aslında Avrupa Kıtası, dünya üzerinde kurulan ekonomik birleşmelerin kaynağını oluşturmakta ve bu kıtadaki birleşmeler dünya ekonomi tarihinde büyük başarıya ulaşmış bulunmaktadır. Benelüks ismi, Ouchy Sözleşmesi ile bir araya gelen üç ülkenin baş harflerinin birleşmesinden oluşmuştur. Sözleşme’nin amacı, üç ülke arasında tedrici olarak bir gümrük birliği yaratmaktı.

İkinci Dünya Savaşı devam ederken 21 Ekim 1943 tarihinde sürgündeki Hollanda ve Belçika hükümetleri, her iki ülkenin paraları arasında sabit bir döviz kurunu öngören bir Para Anlaşması’nı, 5 Eylül 1944 tarihinde ise Lüksemburg’u da aralarına alarak “Gümrük Birliği Sözleşmesi”ni imzalamışlardır. Ekonomik yönden gümrük birliği üç ülke arasından kurulmakla beraber, Lüksemburg, bütün uluslararası görüşmelerde Belçika ile birlikte tek bir birim olarak düşünülmektedir. Bu sözleşme, üç konseyin kurulmasını kabul etmiştir. Bunlar; Gümrük Vergileri Yönetim Konseyi, Dış Ticaretin Kontrolü Konseyi (1966’da ismi Ekonomik Birlik Konseyi olarak değiştirilmiştir) ve Ticari Anlaşmalar Konseyi’dir. Daha sonra bu üç Konsey için bir Sekreterya kurulmuştur. Sözleşme’nin taraflarından parlamentolarında onaylanması zaman aldığı için 1944 Gümrük Birliği Sözleşmesi, 1 Ocak 1948 tarihinde yürürlüğe girebilmiştir.

benelux1948 yılından sonraki faaliyetler, daha çok üyeler arasındaki miktar kısıtlamalarının kaldırılmasına yöneliktir. 1948 Haziran ayında Chateu d’Ardenne’de yapılan Konferans’ta, üye ülkelerin temel amacının ekonomik birlik yaratmak olduğu açıklanmıştır. 1 Ekim 1949 tarihinde, üç ülke arasındaki ticarette liberilizasyon gerçekleştirilmiştir. Buna rağmen 1950 yılına kadar ekonomik birlik konusunda önemki bir ilerleme sağlanamamıştır. 18 Şubat 1950’de üye ülkelerde üretim, tüketim ve ticaretten alınan vergilerin birleştirilmesine ilişkin bir Protokol imzalanmıştır. Fakat bunun ne kadarlık sürede gerçekleştirileceği belirtilmemiştir. 1958 yılında ekonomik birlik gerçekleşene kadar geçen süre içinde üç ülke ekonomisini birbirine yaklaştıran çeşitli toplantılar yapılmış ve birçok ortak karar alınmıştır. Bunlardan en önemlisi 7 Haziran 1956 tarihinde kabul edilen İşgücü Sözleşmesi’dir. Ekonomik birliğin gerçekleşmesi ile aynı zamanda yürürlüğe girmesi kararlaştırılan Sözleşme, Birlik içinde emeğin serbest dolaşımını amaçlamıştır.

1948 yılında kurulan Gümrük Birliği’nden sonra ortaya çıkan ve ekonomik birliğin gerçekleştirilmesine yönelik ülkelerin taahhütlerini kapsayan sözleşmelerin bir tek dökümanda toplanması amacıyla hazırlanan belge, 17 Eylül 1957 tarihinde üyelerce kabul edilmiştir. 3 Şubat 1958’de ise Hollanda’nın Hükümet Merkezi La Haye’de (The Hague – Den Haag) Ekonomik İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır. Anlaşma, tarafların Parlamentoları tarafından onaylandıktan sonra 1 Kasım 1960 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 1 Ocak 1958 tarihli Roma Anlaşması, Benelüks ülkeleri arasında bir ekonomik birlik kurulmasına engel oluşturmamıştır. (Roma Anlaşması, Md.233) 28-29 Nisan 1969 tarihlerinde yapılan Hükümetlerarası Konferansta, ekonomik birliğin 1 Kasım 1970 tarihinden önce gerçekleştirilmesi için daha aktif bir işbirliği yapılması kararlaştırılmıştır.

Avrupa Birliği’nden farklı olarak Benelüks’te, ortak ve uluslarüstü yetkiyle donatılmış organ ve kurumlar yoktur. Kararlar, hükümetler arasında doğrudan görüşmeler yoluyla alınmaktadır. Bakanlar Komitesi, Birlik Anlaşmasında öngörülen amaçların gerçekleştirilmesinden sorumlu organdır. Her üye ülkeden en az üç bakanın katılmasıyla oluşur. Kararlar, oybirliği ile alınır. Bakanlar Komitesi’nin toplantı hazırlıklarını Ekonomik Birlik Konseyi yapar. Bu yürütme organı aynı zamanda çeşitli komiteler arasındaki koordinasyonu da sağlar. Bunlar, dış ekonomik ilişkiler, parasal ve mali sorunlar, sanayi ve ticaret, tarım, gıda ve balıkçılık, gümrük tarifeleri, vergiler, ulaşım ve sosyal sorunlar komiteleridir. Sekreterya, Brüksel’de faaliyet gösterir.

Yukarıda sayılan yürütme organlarının dışında 5 Kasım 1955 Sözleşmesi ile Benelüks ülkeleri arasında Parlamentolararası Danışma Konseyi adı altında bir organ kurulmuştur. Konsey, ekonomik birliğin gerçekleşmesi amacıyla tavsiyelerde bulunmakta, kültürel yakınlaşmanın sağlanmasına çalışmakta, dış siyasi konularında işbirliği ortamı yaratmakta ve üye ülkelerin mevzuatlarının uyumlaştırılması için çaba göstermektedir. Parlamentolararası Konsey, 49 üyeden oluşur ve üye ülke parlamenterleri arasından seçilir. Konsey’in Belçika ve Hollandalı 21, Lüksemburglu 7 üyesi ve üç temel siyasi grubu vardır. Bunlar Hıristiyan Demokratlar, Sosyalistler ve Liberallerdir. Bakanlar Komitesi Parlamentolararası Konsey tarafından kabul edilen tavsiye kararlarını dikkate alır.

Ekonomik ve Sosyal Danışma Konseyi, 27 üyeden oluşur ve her üye ülke 9 temsilci ile katılır. Üyeler hükümetleri tarafından kendi ülkelerindeki ekonomik ve sosyal örgütlere danışıldıktan sonra atanır. Konsey, Bakanlar Komitesi’ne tavsiyelerde bulunur. 31 Mart 1965 tarihinde, Benelüks Ülkeleri Adalet Divanı’nın kurulması hakkında bir Anlaşma imzalanmıştır. Divan, Anlaşma’nın 1 Ocak 1974’te yürürlüğe girmesiyle ancak 11 Mayıs 1974 tarihinde çalışmalarına başlayabilmiştir. Divan’ın görevi, üyeler arasında ortak bir hukuki düzeninin kurulmasına yardımcı olmaktır. Ayrıca Bakanlar Komitesi, bazı hukuk konularında Divan’ın görüşlerine başvurur.

Ekonomik Birlik Sözleşmesi, kişilerin, malların, hizmetlerin ve sermayenin üye ülkeler arasında serbest dolaşımını öngörür. Bu hareket serbestisi, kamu sağlığı gerekçesi ileri sürülerek bile engellenemez. 1958 yılındaki kuruluşundan itibaren geçen süre içinde Sözleşme’nin yukarıda belirtilen 1. maddesindeki amaca, Birlik içinde sadece belli konularda ulaşılabilmiştir. Şüphesiz bunda, her üç ülkenin de aynı zamanda 1958 yılında AET (Avrupa Ekonomi Topluluğu) üyesi olmasının etkisi vardır. Ekonomik Birlik içinde gerçekleştirilmeye çalıştıkları hedeflere her üç ülke, AET içinde ulaşmışlardır. Üye ülkeler tarımsal sorunlarını, ortak tarım politikaları çerçevesinde çözmüşlerdir. AET’nin kurulması ve ekonomik birleşmede başarıya ulaşması, Benelüks Birliği’nin önemini yitirmesine yol açmıştır. Bununla beraber Avrupa’daki ilk ekonomik entegrasyon hareketi olması ve AET ile başarılı bir bütünleştirme gerçekleştirmesi açısından üzerinde durulması gereken bir örnektir.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir