sabah zamanzingosu

bu sabah da katlanmıştı kendine

yatağın ucunda kıvrılmış bir uyanıklık

ne tam kalktım ne tam uyandım

arafta değil, eşyalar arasında bir yerdeydim

gömleği dolaba değil sandalyeye astım

giymeyeceğimi bilerek

ama bir ihtimal gibi dursun diye

çünkü bazı günler, sadece ihtimalden ibaret

lavaboda dünün yüzü kaldı

suyla silince geçmeyen bir hal

zaman kir tutmuş gibiydi

her aynaya bakışımda biraz daha azaldım

mutfağa girdim

bir fincan, bir tabak, bir sessizlik

her şey kendi yerinde, ben hariç

ben biraz tezgâhta, biraz tabakta, biraz kırık

sokağa çıkmadım bugün

çünkü sokak bana benziyordu

ve ben kendime çarpmaktan yoruldum

biraz daha kalayım dedim:

kalmak, gitmekten daha az yoruyor bazen

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir