gün hep aynı yerinden kırılıyor
gün hep aynı yerinden kırılıyor
akşamı beklemeden eskiyorum
kendi üstüme kapanan bir zaman gibi
pencere dibinde solmuş bir gölgeyim
bir düşün devamı bu
dolabın kapağını aralık bırakıyorum
içinden taşsın diye biraz mazi
bir gömleğin kolundan sarkıyor çocukluğum
askılarda asılı kalmış bir hayat
yarım kalmış, belki hiç başlanmamış
gün hep aynı yerinden kırılıyor
cam buğusuna yazılmış gibiyim
bir adımı atamıyorum içerimden dışarı
çünkü dışarısı da içerim kadar yalnız
ellerim neye değse eskiyor