sen’i dinliyorum

son yudumlarımı alırken bardağımdan

gözüm takıldı oyuklarına kalbinin

nasıl da delinmiş yüzeyi

nasıl da boşaltılmış o içi öyle

sanki bir tahta masanın yıllar yılı kullanılışının izleri yatıyor gibi

içinde bir yerlerde

beni duyuyorsun biliyorum

susma, çünkü biliyorum

sarı lambalardan, kara perdelerden, gün batımlarından kaçtığını biliyorum

seni takip ediyorum, öğrenmeye çalışıyorum zaaflarını ve en çok da korkularını

ne zaman dalgalı akar nehrin, ne zaman sakinleşir bu benliğin, tanımak istiyorum

öğrenmek istiyorum delicesine,

ama sonra yavaş yavaş benliğimi, ardından da bilincimi yitiriyorum

ve bardak boşalıyor ellerimden, bir yudum dahi kalmadı içinde

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir