gaip arabesk
eserlerin kırılmaması için etrafını camla kaplarlar
içimde kırıklardan oluşan bir kalp müzesi var,
keşke ben de kaplasaydım çevresini
her lafımda bir tebessüm var
hep aynı melodiyle konuşurum
bol bol detone olaraktan
sokaklarda yürürüm
hafif topal hafif aksak
adımlarım yamuktur, adımlarım çoktur
ama zaten yoktum, hala da yokum
düşünürsen gelirim aklına
yollar benim değil mi
ağlarım her sokak başında
umumi bir lambanın altında
ne fark eder ki
insan kırk günde kurtuluyormuş bağımlılıklarından
yirmi seneyi geçti
seni hala arıyorum
her akşam kalanları buzdolabına koyar insanlar
benimse yüzümden okunuyor kursağımda kalanlar
keşke soğukta tutsaydım onları
zorlama kafiyelerde arıyorum hayatın anlamını
ve hala halıları kemiriyorum