Ceza Hukukunda Netice

Suçun kanuni tanımında yer alan maddi unsurlardan bir diğerini de netice oluşturmaktadır. Klasik suç teorisinde netice, hareket ve nedensellik bağı ile birlikte fiilin alt unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu teoriye göre, suçun kanuni tanımında neticeye yer verilmese bile, her suçta mutlaka bir netice vardır. Ancak bu netice bazen hareketten ayrı, bazen ise harekete bitişiktir. Bu görüş, haksızlık alanında yalnızca fiilin sebebiyet verdiği neticeyi değerlendirmektedir. Oysa günümüz ceza hukuku anlayışında, neticenin fiilin bir alt unsurunu değil, fiilden ayrı olarak, suçun kanuni tanımında yer alan bağımsız bir unsurunu oluşturduğu kabul edilmektedir.

Netice, ancak, suçun kanuni tanımında varsa, bir unsur olarak dikkate alınacaktır. Bugün artık, klasik suç teorisinde hakim olan “neticesiz suç yoktur” anlayışı terkedilmiştir. Çağdaş ceza hukukunda, neticenin ifade ettiği haksızlık üzerinde kurulu suç teorisi yerine, hareketin ifade ettiği haksızlığa dayalı bir suç teorisi geliştirilmiştir.

Netice, hareketin dış dünyada meydana getirdiği değişikliktir. Ancak gerçekleştirilen fiilin dış dünyada meydana getirdiği her değişiklik değil, sadece suçun kanuni tarifinde unsur olarak yer alan değişiklik neticeyi ifade etmektedir. Eğer bir suçun kanuni tarifinde unsur olarak neticeye yer verilmişse, suçun tamamlanabilmesi için bu neticenin gerçekleşmesi gerekecektir. Buna karşılık, suçun kanuni tarifinde neticeye ayrıca yer verilmemiş ise fiilin gerçekleştirilmesiyle suç da tamamlanmış olacaktır. Örneğin kasten öldürme suçunda (m. 81), bir kişinin ölmüş olması neticeyi oluşturmaktadır. Bu suçun tamamlanabilmesi için ölüm olayının gerçekleşmesi gerekmektedir. Buna karşılık, hareket suçunda (m. 125), bir kimsenin şerefini ihlal eden söz ve davranışların gerçekleştirilmesiyle suç tamamlanmış olmaktadır.

Suçun kanuni tarifinde neticenin bulunup bulunmamasına göre suçları “sırf hareket suçları” ve “neticeli suçlar” olarak ikili bir ayrıma tabi tutmak mümkündür;

  1. Sırf Hareket Suçları

Ceza kanunlarında tanımlanan suçların çoğu, icrai veya ihmali bir hareketin gerçekleştirilmesiyle tamamlanan suçlardır. Tamamlanması için neticenin aranmadığı bu tür suçlara “sırf hareket suçları” denir. Örneğin intihara yönlendirme (m. 84), cinsel saldırı (m. 102), tehdit (m. 106), konut dokunulmazlığını ihlal (m. 116), hakaret (m. 125), hırsızlık (m. 141)…

Hemen belirtelim ki, bir suçun zarar suçu olarak değerlendirilmesi, bu suçun mutlaka neticeli bir suç olarak kabulünü gerektirmez. Nitekim hırsızlık ve yağma, kişinin zilyedi olduğu belli bir mal üzerindeki tasarruf yetkisini ortadan kaldırıp el değiştirmesine sebebiyet verdiği için bir zarar suçudur. Ancak suçun oluşumu bakımından mal üzerinde başka herhangi bir zararın gerçekleşmesine netice olarak suç tipinde yer verilmiş değildir. Bu nedenle hırsızlık ve yağma neticeli bir suç değil, sırf hareket suçlarıdır.

2. Neticeli Suçlar

Bazı suçların kanuni tarifinde, o suçun tamamlanabilmesi için sırf hareketin icra edilmesi yeterli görülmemekte, bunun dışında bir neticenin gerçekleşmesi de aranmaktadır. İşte kanuni tanımında hareketten ayrı olarak, hareketin konusu üzerinde, ondan yer ve zamansal olarak ayrılabilir bir etkiyi gerektiren, yani kanuni tanımında, dış dünyada hareketten ayrılabilen bir neticenin meydana gelmesinin arandığı bu tür suçlara, “neticeli suçlar” denir. Şüphesiz bu tür suçlarda, hareket ile netice arasında bir nedensellik bağının bulunması da şarttır. Örneğin kasten öldürme (m. 81), taksirle öldürme (m. 85), kasten yaralama (m.86), çocuk düşürtme (m. 99), kısırlaştırma (m. 101) ve mala zarar verme (m. 151) suçları neticeli suçlardır.

Neticeli suçlar, hareketin tipte düzenleniş şekli bakımından, genel olarak serbest hareketli suçlardır. Neticeli suçların tamamlanabilmesi için hareketten başka, ayrıca dış dünyada bir değişikliğin meydana gelmesi de gerekmektedir. Örneğin bir kimseyi öldürmek için ona ateş edilmiş olması, suçun tamamlanması için yeterli olmayıp, mağdurun bu ateş neticesi ölmesi de gerekir. Neticeli suçların özel bir gurubunu da netice sebebiyle ağırlaşan suçlar oluşturmaktadır.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir