şehrin tam ortasında bir parkta, çok da bilindik, çok da yakında
birkaç ekmeği ortadan bölüp de parçalamak
gecelerimiz kutsandı
hiç bitmeyecekmiş gibi olan
ama aslında sonu çok yakında olan gecelerimiz
tatlı, bir o kadar da hiç bitmeyecekmişçesine çizilen çizgisinde aşkımız
ama aslında sonu çok yakında
zirvedeyiz ikimiz de, kaf dağının arkasındaki o kefenlerdeyiz
belkilerimiz olmazdı belki ama zorunluluklarımız vardı elbette
bizi taşıyan bir takım zorunluluklarımız,
ama aslında çok yakında bitecek
mürekkep lekesi gibi görünür kanla dolmuş gözlerim
görmemelerini istediklerimi görürler her gece
ama ne olursa olsun durmayacak ebediyen
ve çok yakında sonumuz gelecek
kimin, beni orhan veli gibi okuyan bu parmaklar?
kimlerin kirli ağzılarıyla dolu cümleleri beni sokaklara taşıdı?
cildinin balmumu gibi göründüğü o akşamda da
saçmasapan bir ışık altında öpmüştüm seni
beni kaydıraklardan aşağı kaydıraraktan sen
sanki bir yelkenli uçurtma gibiymişim gibi hissettirmiştin
sonumuz çok yakında gelecek
çok yakında
geliyor
uzaklardan
çok yakında
sonumuz
bizim tek sahip olabildiğimiz şey seninle
sahiplenebildiğimiz
adını koyabildiğimiz tek şey
bir son
çok erken
vaktinden evvel
bir son
çok yakında
çok
fazlasıyla
son
çok
yakın
tahammül edemiyorum
çok yakındaydı ve geldi gitti
çok erken bitti
çok fazla
bu kadar da olmamalıydı
sen ve ben
artık
son