hamlet’in kayık gezintisi
sen hiç kaldırım taşlarının titrek, ürkek olduklarını gördün mü
üstüne basılmaktan harap olmuş, kaderine küsmüş bir düzine
gökyüzüne baktığında hiç gördün mü, bir çok yıldız sönmüş
kendilerini hala görüyor olmamız, onların değil bizim acizliğimiz esasında
senin hiç yaktı mı ruhunu bir (ağır) sigaranın dumanı göğsünü
onu içine çekende esas sorun, yerde biten tütünde değil
düşünemez insan gökyüzünü görmeyeceği şekilde düzenlenmiş binalar arasındaki sokaklarda
bir çayır çimen buldu mu hemen yerleşiverir oysa
unutur bütün dertlerini, tasalarını, ya da düşünmüyormuşçasına kandırır kendisini
işte sen busun, ben buyum, hepimiz bundan ibaretiz aslında
işte bütün sorun bu
düşüncemizin katlanması mı güzel
zalim kaderin yumruklarına, oklarına
yoksa diretip bela denizlerine karşı
dur, yeter! demesi mi?