sarmal
sayfalar, düzineler ve kum taneleri
tablolar, kitler ve ciltler
her zaman içimden gelen, geçmişe gülümseyen bir vat69
picasso’nun umutsuz bakan yüzü ile kalorifer petekleri
camı kırık pencereden narince esen rüzgar
hepinize merhaba mevsimler; sonbahar ve sonbahar
şelalenin akan son defter yaprağı toprağa şimdi değdi
maket piyanonun hassasiyetsiz tuşları
olasılık hesaplarının mağlup taraftarları
gitmek bilmeyen tahin kokusuyla birlikte
fikirlerim vardır ama zikirlerim zaman içerisinde yok oldular
bütün bu düşüncelerin arasında kaybolmaktan korkup kaybolmaya kaçmak ne kolay seçenek
büyük umutlar vardır elbette ama diğerinin adını hatırlayamadım
bomboş gemiler geçerken limanın öbür kıyısına, kendimi artık hızlı hızlı kaybediyorum
büyük iskender yüzünü beri çevirmiş benden olmayan tarafa
ne yapıp ne etmeli bu hatayı telafi etmeli
deniz taşları ve kestane şekerleri köstebek pastayla ne kadar uyumlu
öyle değil mi?
ve kimi zaman içimi oraya doğru çeken alize yelleri
saatlerce kilitlenip kaldığım tek nefeste karışan renkler
ve bir bülbül dalıma konuyor can evimdeki
ses çıkarmadan duran bir kar küresinin içindesin sanki
hep beni gözlüyor, belki çok özlüyor ama karışmıyor