Can sıkıntısı
Canınızı sıkmak için anlatmıyorum, ama anlatmazsam bu derdimi, canım daha fena sıkılacak. İnsan da böyle değil midir işte? Benim canım sıkılmasın diye sizin canınızı sıkacağım. Şimdi şöyle ki, ben geceleri çalışan bir insanım, haliyle de gündüzleri boş zamanım oluyor. Normal insanlar içkiye gece olduğunda başlarken, ben ne yazık ki insanların son rüyalarını gördüğü saatte içki içmeye müsait olabiliyorum, e seviyorum da mereti, o da benim ayıbım. Velhasıl, durum böyle olunca ben de ancak sabahın köründe içmeye başlayabiliyorum. İşten eve dönerken aldığım bir litrelik şarabı gömdüm mü, kafayı bulabildiysem ne ala. Ha eğer yok kafayı bulamamışsam, elim hemen telefona gidiyor. Eve en yakın tekel 10 dakika yürüme mesafesinde, e ne yapacaksın, en yakındaki tekelin numarasını tuşlamakla başlıyorum işe; “Abi buyur” diye bir ses karşılık veriyor telefonun diğer ucundan. Abi diyorum, dört beş tane efes tombul gönderebilir misin. Yok efendim neymiş kurye 15’ten itibaren geliyormuş, sıradaki tekeli arıyorum (12 dakikalık uzaklıktakini), telefon açılmıyor bile. E normal değil mi efendim? Adamın telefonu kurye dışında ne için aranır ki zaten, kuryesi yoksa açmıyor telefonu bile. Böyle böyle birbirinden takribi 2-3 dakika uzaklıktaki birçok tekeli arayıp da en sonunda 25 dakika uzaklıktakini bile aradığım oldu (dakikalarla, daha doğrusu zamanla bir alıp veremediğim var, evet). Ama sonuç hep benzer; ya kurye daha çalışmaya başlamadı, ya da telefon bile açılmıyor. Durum böyle olunca iki seçenek var; ya yemek yiyeceksin bastıracak. Ya da uyuyacaksın, zaten yorgunsun. Ama yemek yesen 1 litre şaraba yazık etmiş olacaksın, uyursan da “istediğim kafaya ulaşabilecek miydim acaba” korkusu seni yiyip bitirecek. Benim gibi gece çalışıp gündüz yaşayan, yani hayatı yarım yamalak yaşayan insanlar için de bir kurye olmaz mı? Sinirleniyorum, birşeyler içmezken sinirlenmek de aynı yemek yemek gibi bastırıyor insanı; çıldırıyorum. Ne yapsam bilmiyorum, yok mudur bir çaresi?
İki içip beyni uyuşturacağım, hülyalara dalacağım diye gündüzleri de piç etmekten geri kalmıyorum kaç zamandır. Hem film de izlemedim kaç zamandır. Film de aklıma hep böyle zamanlarda gelir ya zaten. Kendimi boşluyorum sanki, kalk bir yerleri gez değil mi? Gün batımında gezmektense güneşin alnında olduğu vakitte gezmek ne kadar zor haberin var mı senin? E bari sen de evde otur film izle, hem kaç zamandır izlememişsin, dimi? Değil. Bira istiyorum ben, yürümek istemiyorum, kurye getirsin istiyorum, gerekirse yanında bahşişini de eksik etmek istemiyorum, kafamı kesip kurtulmak istiyorum. Ne istediğimi biliyorum en azından.