mum
bir otelin lobisinde duydum ilk, sesini.
sonra da vazgeçemedim senin bu sesinden,
dokunuşundan, teninden, ve saydamlığından
uzun zamandır hasret kaldım sana
sonunda yakışır mıyız birbirimize
beni böyle de kabul eder misin
bilmiyorum,
ne olur acaba
söyle, buldun mu bende aradığın aşkı
yoksa varoluşsal problem çok mu ağır bastı?
anlarım, anlamam değil, belki de çok sevdim ondan.
geçmişi unuttum, hayat bitti, dünya durdu, ben seni istiyorum dedim her seferinde
ama her sefer bir öncekinin aynısı olmuyor
altın rengi şamdanlar üzerinde eriyen mumlar gibi eridim
zaman geçtikçe, geçtikçe, ve geçti gitti
sen de mumlar gibisin, eridin gittin, kalbimin en soğuk noktalarına değdin
üzgünüm,
çok üzgünüm,
seni böyle sevmek çok güzel,
ama ben çok üzgünüm