Montaigne’in Kuşkuculuğu
Pyyron’dan etkilenen Montaigne kuşkuculuğu benimseyip, tek kesinliğin hiçbir şeyin kesin olmaması olduğuna inanmıştı -aklın kendisi bile güvenilmez olabilirdi. “Ben ne biliyorum?” onun en gözde ifadesiydi ve bu soruya karşı “neredeyse hiçbir şey ya da belki tamamen hiçbir şey” yanıtını öneriyordu. İnsanlar fazla bir şey ya da hiçbir şey bilmez. Bir imgelem hareketiyle, kendisinin bakış açısını benimsemişti; “Ben kedimle oynarken, kedimin benimle oynamadığını nereden biliyorum?” diye sordu. Yüksek koku alma duyusuyla köpek olmanın nasıl bir şey olacağını anlamaya, Montaigne’in yaşadığı “gerçeklik” konusunda bu hayvanların sahip olduğu farklı bakış açılarıyla düşünmeye çalıştı. Montaigne’in kendi bakış açısı belirsizlik bakışıydı ve kuşkuculuk lehine görüşlerle yakından ilgilenmesine rağmen, kesin bir şey bulmaya sürüklenen René Descartes’tan farklı olarak Montaigne, insan durumunun ayırt edici özelliği olduğuna inandığı kesinlikten yoksunluğu benimsedi.