Marx ve Hegel’in Yöntemsel Karşıtlığı
Hegel’i eleştiren, diyalektiği Hegel’den farklı kullanan ve böylece sivil toplumu farklı yorumlayan Karl Marx incelenecektir. Marx’ın Hegel öğretisine yönelttiği eleştirilerin temelinde ide-gerçeklik ilişkisinin ideci bir temele oturtulması yaklaşımının yanlışlığını ortaya koyma amacı yatar. Ona göre ide (düşünce, ruh) bir devlet düşüncesinin temelini oluşturmaz. Marx’ın Hegel’e yönelttiği eleştirileri Hegel tarafından ortaya konan sivil toplum-devlet karşıtlığında özellikle yoğunlaşır.
Hegel’in sivil toplum görüşü, Marx tarafından uygulanan diyalektik yöntemle yeniden ama farklı şekilde ortaya konur. Marx’ın sivil topluma ilişkin görüşünü ortaya koyabilmek için O’nun yapı-üst yapı tezini ele almak gerekir. Çünkü Hegel’in siyasal düşüncesinde toplum ile devlet arasındaki diyalektik ilişki Marx’ta altyapı (Basis) ile üstyapı (Übervasuphare) arasındadır. Marx altyapı-üstyapı tezini ortaya koyarken Hegel’in düşüncelerinden geniş oranda yararlanır. Zaten bu durumu kendisi de kabul eder. Fakat Marx ile Hegel arasındaki fark sivil toplum-devlet arasındaki belirleyen-belirlenen ilişkisinin işleyiş yönü konusunda ortaya çıkar. Her ikisi de diyalektikten yararlanarak birbirinden farklı yasal sonuçlara varmışlardır.