masmavi bir hatıra

çığlık çığlığa kalıyorum şehrin gürültüsü içinde

bir kara kedi çizgili yolun ortasında yürüyor

ama bakışlarını gizlemiyor benden

bir böcek dolanıyor yatağımda neden?

 

seni hatırlatıyor gökyüzü bana

sanki ikiye bölünmüş gibi

ortasında masmavi bir hava

gecenin ıssız karanlığı içinde

 

yoksa kaşların tane tane mi sevgilim

ve bembeyaz tenin masmavi gökyüzü içinde kaybolmuş neden?

düşünüyorum durmadan ve duramadan

yapraklar yeşil hala sonbaharda

 

takvime bakıyorum ve alarmlar kuruyorum masa saatime

yirmisekiz ay gecikmiş takvim, ama gene de çalıyor

zamanı geldiğinde.

çok geç hatırladım nedenini

 

rengarenk kalemler boyuyor halıları

ve kayboluyorum bu odanın içinde

çok ürkütücü, ama bir o kadar da lezzetli

müzik canlandırıyor anılarımı kısa bir kapıdan girerken

 

ışık büyüdükçe büyüyor gözlerimde

küçülüyor halılar gitgide ve bir şey anlatmaya çalışıyorlar

ıslık çalmana ne gerek vardı sevgilim?

sessiz de anlaşabiliriz, bildiğin üzere

 

ortasında masmavi bir hatırası var denizimizin

ufuk çizgisi derinleşiyor gün geçtikçe

ne algılarıma sahip çıkabiliyorum

ne de içinden çıkabiliyorum tik-takların

 

bir kapı çalınıyor ansızın

ama hangisi olduğuna karar veremiyorum

ya yanlış kapıyı açarsam diye düşünüyorum

bir türlü açamıyorum

 

oysa camdan görünüyor ışığın varlığı

ama ne yazık ki otomatlar çok çabuk sönüyor

duyulmuyor sesi yalnızlığın

ve ben yalnızca günde beş saat uyuyorum

 

beyaz sayfalar üzerine beyaz kalemle yazdığım şiirler

neden silinip kayboluyor rüzgarda?

kelimeler kifayetsiz kalıyor beyaz karlar altında

ama karla kaplı gökyüzü ikiye bölünmüş gibi

 

ortasında sen yatıyorsun

ve ben uçmak istiyorum

gökyüzüne, en derinine

benimle uçmak ister misin bu gece?

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir