Umumi Kuşlar
Nasıl yani?
Yetebilir mi bir kırlangıç şarkısı
Anlatmaya, sana olan aşkımı
Mümkün değil!
Benim aşkım ki duvarlarda şiir
Uzun yollar aşıyor her sene
Umumi kuşlar göç yollarında
Birer benek oluyor sırtlarında
Günü geçmiş zürafaların
Benim aşkım ki ormanlarda musiki
Dar sokaklarca koşuyor bir yavru köpek
Annesini bulabilmek için
Ve son seste müzik çalıyor yol boyu
Tavernalarda
Benim aşkım ki tavernaların sahnesinde iki perde
Balıklar yemleniyor rakı şişelerinde
Ve Orhan Veli bilmediği şiirleri okuyor
Bilumum kasetlerde
Hem de güpegündüz!
Benim aşkım ki taşıdım onu gittiğim her yere
Güneşin her sabah uyandığı köşede
Bir bina yıkılıyor
Hiçbir şey aynı kalmıyor hiçbir saniye
Her şey değişiyor
Benim aşkım ki baki hep benim gönlümde
Bir şişe daha doluyor arsız damacanadan
Gökdelenler büyüyor her mevsim
Beslendikçe,
Ve ağaçlar yitip gidiyor beslemek için onları
Benim aşkım ki kendi kendini besliyor gün geçtikçe
Bir sigara daha yanarak bitiyor
Kırmızı değirmende
Acıklı şarkılar okunuyor
Okyanusun ortasında bir teknede
Benim aşkım ki alabora oldukça düzene dönüyor
Teraslarda güneş veda ederken
Yatsı rakısı merhaba diyor sofralara
Ve memnun ediyor baykuşları
Alaca bir sonsuzluğa
Benim aşkım ki boşaldıkça dolan bir kadeh
Sen hiç bilmiyorsun kuşların neler yaptığını
Kuşlar nefessizliğe sürüklüyor kendilerini ormanın içine doğru
Ve eninde sonunda buluyorlar kamp ateşini
Hiç sönmeyen
Benim aşkım ki hiç sönmeyen bir yangın ciğerimde
Cigaralar ki sönmeden sarılır yenileri
Rakı kadehleri ki boşalmadan dolar
Ormanlar ki yangından yeniden doğar
Sen ki her gün baştan doğuyorsun içime