içgüdü
yavaş yavaş düşen başım
sonunda gece erdiğinde vuslata
anlamsız kaçışlardan sıkılıp da
gelme sakın bana
yakaları yamuk duran gömleğinin önünü ilikle de
sonra çıkalım sokağa
dinen yağmurun altında şarkılar söyleyelim
yine eski günlerdeki gibi uzun bi’ sigara yakalım
dönelim ardı sıra
bunca zamandan sonra, ne yapacağımı bilemem kapının ardından, el sallarım, elim gider, ağzımı açarım, dudaklarım yanaşır, sıcaklığın soğukluğuma karışmadan, bir yanlış daha yapılmadan, en iyisi gelme sakın bana, bu gece, sakın.