Platon – Metaller Efsanesi
Devletin başarısı yurttaşların ülkeye ve birbirlerine sadakatlerine bağlıdır. Bu sadakati güvenceye almak için Platon, toplumun bütün sınıflarının kendi kökenlerine ilişkin bir efsaneye inanmaya teşvik etmeyi önerir; “Muhteşem efsane” ya da bazen çevrildiği şekliyle “soylu yalan” şöyledir; Herkes topraktan tam oluşmuş olarak çıktı; yetişme ve eğitim anıları yalnızca bir rüyadır. Aslında bütün yurttaşlar kardeştir, çünkü hepsi Toprak Ananın çocuklarıdır. Bu onları hem ülke toprağına (annelerine) hem birbirlerine (kız ve erkek kardeşlerine) sadık yapar.
Efsanenin bir yanı daha vardır; Tanrı her bireyi yarattığında, bileşimlerine metal eklemiş. Yöneticilere altın, Destekçilere gümüş, İşçilere de tunç ve demir katmış. Tanrı, yöneticilere çocukların karakterindeki metal karışımına dikkat etmelerini buyurdu. Altın anne babadan tunç bir çocuk doğarsa, anne baba bağrına taş basıp çocuğu bir İşçinin yaşamına terk etmelidir; bir İşçinin çocuğunun bileşiminde altın ya da gümüş varsa, o zaman da çocuk bir Yönetici ya da Destekçi olarak yetiştirilmelidir. Bu efsaneyle, yalnızca sadakat değil, toplumsal konumdan hoşnutluk yaratmak da amaçlanır. Ait olduğunuz sınıf, kontrolünüz dışındaki faktörlerce belirlenir.