hapsolmuş hakikatler
zihnimin içine hapsolmuş haldeyim
sanki prangalar dost olup da benimle konuşuyor
öğütler, tavsiyeler duyuyorum
elim kolum bağlı oturduğum koltuğa
öylece bakakaldım, seyrediyorum kendimi
zihnimin içinden çıkamaz haldeyim
anılar canlanıyor içerimde
sanki prangalar projektörlere bağlanmış gibi
ne kadar görmek istemediğim yaşanılan varsa
hepsini seyrediyorum bir bir
zihnimin içindeki ben konuşmaya çalışıyor
izin vermiyor içimin içi
bu ben olabilir miyim, yoksa sen misin
sararmış çimler üzerindeki koltukta oturuyorum ve kokuyor
çürük bir iltihap kokusu
zihnimin içindeki ben çıldırıyor
zira bayılacak gibi oluyorum çoğu zaman
sokaklarda yürürken gözlerime değen gözlerden kaçıyorum
ama kaçamıyorum zihnimden
prangalar esaretin bedelini tartmaya çalışıyorlar