çöküntüler
döküntüleri sızlıyor ruhumun çatısının
bir fırtınayı daha kaldıracak kadar gücü kalmadı
sancılar gün geçtikçe şiddetini arttırıyor
beyhude bekleyen düşüncelerim, yerlerini korkuya bırakıyor
yavaş yavaş, yavaş ve ılık ilkbaharla birlikte
insan yalnızca önem verdiği insanların sözlerini bu denli hatırlar,
insan yalnızca takıntı haline getirdiği insanların sözlerini bu denli tekrar eder,
insan yalnızca…
insan yalnızca yaşasaydı ne hacet vardı bunca kelama,
ölmeyi bilmediğimiz gibi, bilemedik yaşamayı da
ben bulayım seni, kendinden başka, sonsuzlukta
yakalım bu kez kendimizi, son külümüze kadar yaşayalım
ağaçları, ormanları, taşları, hepsi bir başka
hepsi birer başka sen, uzaklarda, derinlerde bir yerlerde
sonsuz boşlukta