Emsal Hukuku (Precedent)

Genellikle emsal hukuku, hakimlerin baktıkları davalarda aynı konuda daha önce hiyerarşik düzende bir üst mahkeme ya da eşdeğer bir mahkeme tarafından verilmiş bir kararı, bağlayıcı saymaları kuralını ifade eder. Böylece çeşitli zaman dilimlerinde benzer olaylarda doğru, sağlam ve tartışlarak geliştirilmiş bir hukuk anlayışının uygulanması sağlanmış olur. Bu hukukun en büyük faydası uygulamada kesinlik, doğruluk ve açıklığı taşımasıdır. Sakıncaları ise, katılığı ve görülmekte olan davaya geçmişte en tam uyabilecek benzer olayın bulunmasındaki güçlüktür.
Özellikle ortak hukukta ve yazılı hukukun henüz toplumun bütün gereksinimlerini karşılayamadığı dönemlerde bu hukuk dalı, İngiliz hukukunun sürekli gelişen ve çok önemli bir kaynağını oluşturmuştur. Belki biraz yavaş ama sürekli gelişen, kendini yenileyen ve en alt dereceli mahkeme hakiminden yüksek mahkeme üyelerine kadar herkesin gelişimde ortak bir katkı ve sorumluluk taşıdığı bir hukuk kaynağı olmuştur.
Bir önceki olayda konulan ya da yeterince açıklanmayan ilkelerin boşlukları daha sonraki kararlarda doldurulmuş, olaylar ve eylemler arasındaki illiyet bağları ve bunların ulaşacağı hukuki sonuçlar yavaş yavaş belirlenmiş, hukuk ve adalet ilkelerinden sapmalar yüksek mahkemelerce önlenmiş ve sonunda (ama uzun bir zaman sürecinde) bir sonraki karar daha öncekilerin eksiklerini tamamlayarak belirli bir hukuksal kalıba oturtulmuştur. Bu sonuca ulaşılması elbette ki kolay olmamıştır. Aradan yirmi, otuz, belki elli benzer olayın ve kararın geçmesi gerekmiştir. Sistemi eleştirenlerin en haklı oldukları nokta budur. Bir kanun metni ile bir iki cümleden konulabilecek bir hukuk kuralının elde edilmesi için, çok uzun bir zaman, çok sayıda mahkeme kararı ve her olayda hukukçuların küçümsenmeyeceği çok yorucu emekleri zorunlu olmuştur. Sistemi savunanlar ise toplumun her gün değişen koşullarında, değişiklikler önemle göz önünde tutularak ve gerekli esneklik sağlanarak, günlük deneylerin ışığında, toplumun gerçek gereksinmelerinin hukuk kalıpları içine sokulmasında acele edilmeden merhale merhale[1] elde edilen sonuçların daha köklü ve uzun ömürlü olacağını söylerler. Gerçekten de, yeterince incelenmeden ve geleceğin gereksinmeleri sağlıklı bir biçimde saptanmadan çıkarılan çok yasanın toplumun gerisinde kaldığı ve bir yaz boz tahtası halinde sürekli değişikliklerle amaçtan saptırıldığı her ülkede sıkça rastlanan ve eleştirilen bir hukuk politikasıdır.
İngiliz hukukunun deneysel olarak kabul edilebilecek bu yönü, hukukun gelişmesinde katı bir takım dogmalardan kurtulmasında, her olayda her çeşit tartışmaya açık olarak gerçeğe yaklaşılmasının sağlanmasında ve hukukun üstünlüğünün yerleştirilmesinde büyük bir etken olmuş ve 19. yüzyıldan başlayan çağdaş yasama çalışmalarına güvenli bir kaynak ve temel oluşturmuştur.

[1] Varılması istenen noktaya kadar aşılması gereken yerlerin her biri; derece, basamak, aşama, evre (TDK)

 

 

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir