Boşanma Davasının Eşin Mirasçılığına Etkisi
Açılmış bir boşanma davası varken taraflardan birinin ölmesi halinde kanun koyucu bir hüküm koymamış olsaydı, evlilik ölümle son bulduğu için konusuz kalan davanın düşmesine karar verecekti. Boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçıları davaya devam ederler. Ayrıca diğer eşin kusurlu olduğunu kanıtlar iseler eşler birbirlerine mirasçı olmazlar.
*Boşanma davası olarak açılan bu dava tespit davasına dönüşmüş olur.
TMK m. 181; “Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. (Değişik ikinci fıkra: 31/3/2011-6217/19 md.) Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”
İlk fıkrada dikkat edilmesi gereken şey, kesinleşmiş bir boşanma kararıyla birlikte yasal mirasçılık sona ereceği gibi ölüme bağlı tasarrufla yapılan işlem de aksi kararlaştırılmadıkça sona ermiş olur.
İkinci fıkranın düzenlenmesinden önceki hüküm; boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçılarından birinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunu ispatlaması halinde eşler birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler, şeklinde bir hüküm içermekteydi. Anayasa Mahkemesi bu hüküm hakkında bir iptal kararı verdi. İptal edilen hükmün iptal sebebi kanunda sadece ölen davacının mirasçılarına bu hakkın tanınmış olmasıdır. Davacının kusurlu olması durumunda ne olacak? Kusurlu olan eş boşanma davası açamaz fakat daha kusurun kimde olduğu belirlenmemiş ki. Sadece ölen davacının haklılığı varmış gibi bir karineyle bu hükmün tesis edilmesi eşitlik ilkesine aykırı görülmüştür. Diğer eşin mirasçıları ancak diğer eşin karşı dava açması durumunda olabilecekti. Daha sonra yapıla düzenleme ile yukarıdaki hale getirilmiştir.