Tereke Nedir?
Ölenin geride bıraktığı, (terk ettiği) intikale elverişli malvarlığıdır. Mirasçılara intikal eden mirasbırakanın sağlığında sahip olduğu malvarlığına (hak ve borçlarına) ölümünden sonra tereke denir. “Tereke” ile “miras” terimi eş anlamlı olarak kullanılabilir. “Tereke” kavramı ile ölenin terkettiği haklar ve borçlar ifade edilir. “Miras” kavramı ile ise, bunların mirasçıya intikali ifade edilmektedir.
“Tereke” ile bir kimsenin sağlığında sahip olduğu “mal varlığı” kavramları eş anlamda olan kavramlar değildir. Çünkü kişinin malvarlığındaki hakların bir kısmı, mesela oturma hakkı, intifa hakkı gibi kişiye bağlı irtifaklar, iş görme gibi kişisel edimler Kişiler Hukuku’ndan doğan hakları, Aile Hukuku’ndan doğan nafaka alacağı hakkı veya borcu, dernekteki üyelik hakkı gibi haklar mirasçılara geçmez, terekede yer almaz. Aynı şekilde mirasbırakanın şahsında doğan manevi tazminat talebi, Medeni Kanun’un 25/4’deki şartlar oluşmadıkça mirasçılara miras yolu ile geçmez. Buna karşılık malvarlığında bulunmayan, maddi değeri olan bazı haklar ve borçlar ve bazı kişi varlığı hakları terekede yer alır. Terekede yer alan, fakat malvarlığında yer almayan maddi haklara örnek olarak, denkleştirmeye tabi mallar gösterilebilir (TMK 669). Bu mallar mirasbırakanın sağlığında malvarlığından çıkmıştır. Ancak terekenin hesaplanmasında bu mallar terekeye dahil edilir. Diğer taraftan Kişiler Hukuku ve Aile Hukukundan doğan haklar ve borçlar mirasbırakanın ölümü ile kural olarak sona erse de bazı kişisel haklar (kişi varlığına dahil) mirasçılara geçer. Mesela, mirasbırakanın açmış olduğu nispi butlan davasına mirasçıların devam edebilecekleri Medeni Kanun’un 159. maddesinde öngörülmüştür. Aynı şekilde, mirasbırakanın nafaka davası açmış, fakat dava sonuçlanmadan ölmüşse, mirasçılar külli halef sıfatı ile davaya devam ettikleri taktirde, davanın açıldığı günden mirasbırakanın terekesine giren bir hak ortaya çıkar. (Bu haklar da mirasbırakanın malvarlığında bulunmayan, fakat terekesinde yer alan haklardandır.)