AB Hukuku / Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD)
Avrupa Birliği Adalet Divanı (Court of Justice of the European Union ECJ) ya da kısaca Adalet Divanı (Court of Justice), AB’nin en yüksek yargı organıdır. AKÇT Antlaşması ile 1952 yılında kurulmuş, Roma Antlaşması ile tek bir Adalet Divanı tesis edilmiştir. Divan, Roma Anlaşması’nın 164., AKÇT Antlaşması’nın (Paris Anlaşması) 31 ve EURATOM Anlaşmasının 136. maddelerinde yer almıştır.
Divan, Avrupa Birliği’nin yargı organıdır. Amacı, Avrupa Birliği hukukunun Avrupa Birliği içerisinde her yerde aynı şekilde yorumlanmasını ve uygulanmasını sağlamaktır. Lizbon Anlaşması’nda AB’nin kurumları arasında sayılmıştır (madde 9). Merkezi Lüksemburg’dur.
Adalet Divanı’nın iki temel işlevi vardır. Bunlar;
- Avrupa kurumlarının ve hükümetlerinin tasarruflarının anlaşmalar ile uyumlu olup olmadıklarını denetlemek
- Ulusal mahkemenin talebi üzerine AB hukukunda yer alan hükümlerin yorumlanması veya geçerliliği hakkında karar vermek
Divan, hukuki denetim, yorum, uyuşmazlık çözme, hukuk yaratma ve boşluk doldurma işlevlerini yerine getirir. Temyiz edilemeyen ve bağlayıcı olan adli merci sıfatıyla, AB hukuk düzeni içinde meydana gelen hukuki anlaşmazlıkları, hukuk kurallarına ve adalete uygun olarak çözmek görevini yüklenmiştir. Divan müzakereleri gizli olup, açıklanmaz. Kararlar çoğunluk oyuna göre oluşur, tüm yargıçlar tarafından imzalanır ve karşı oylar yayınlanmaz. Divan dört alanda sorumluluk taşır;
- Temel görüşler (Preliminary Rulings): AB üyesi her ülke, AB hukukunu tam olarak uygulamak zorundadır. Fakat her üye ülkenin yargı organları, diğer bir üyenin yargı organından farklı bir şekilde AB hukukunu yorumlayabilir. Bu durumda AB üyeleri arasında aynı hukuk, farklı şekillerde uygulanabilir. Bunu önlemek için “temel kurallar süreci” işletilir. Adalet Divanı, eğer bir ulusal mahkeme AB mevzuatı konusunda şüpheye düşmüş ya da yanlış bir uygulama yapma durumu ortaya çıkmış ise, Adalet Divanı’ndan görüş ister. Divan’ın bu konudaki görüşleri temel görüş süreci içinde alınır. Tüm AB üyelerinde AB mevzuatının farklı uygulamalarından kaynaklanabilecek sorunlar böylece ortadan kaldırılmış olur.
- Bir yükümlülüğün yerine getirilmesi: Komisyon, eğer bir üye ülke AB hukuku kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini isteyebilir. Aynı şekilde, bir üye ülke de bu süreci başlatabilir. Her iki durumda da Divan, iddiaları dikkate alarak bir karar verir. Eğer itham edilen üye ülke haksız bulunursa, AB hukuku kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmeye davet edilir.
- AB Mevzuatının iptal edilmesi: Bir üye ülke, Konsey, Komisyon ya da belli şartlarda Avrupa Parlementosu, AB mevzuatının yasal olmadığı konusunda bir görüşe sahip olursa, bu mevzuatın Divan tarafından iptalini isteyebilir. Bu süreç, özel kişiler tarafından da işleme konabilir. Bunun için AB mevzuatının doğrudan özel kişileri olumsuz yönde etkilemesi gerekir. Eğer Divan, mevzuatın usulüne uygun bir şekilde yürürlüğe girmediğine ya da temel anlaşmalara aykırı olduğuna karar verirse, mevzuatı iptal ederek ortadan kaldırır.
- Yanlış Uygulamanın Tescili: AB Anlaşmaları; AB Parlementosu’na, Konsey’e ve Komisyon’a belli şartlar içinde üye ülkeler, diğer Topluluk kurumları, kişiler ve şirketler hakkında yapılan şikayetler sonunda, bunların AB hukukunu çiğnediklerini resmi olarak belirterek kayıtlara geçirme hakkı verir.
Divan, anlaşmazlıkları ulusal mahkemelere getirilmeden önce çözümü için görüş bildirir. Divan’ın yetkileri ve ve sorumluluğu, üye ülkeler arasında yapılacak anlaşmalar ile genişletilebilir. Avrupa Adalet Divanı İçtüzüğü, AKÇT Resmi Gazetesi’nde 7 Mart 1953 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra Paris Anlaşması kapsamına giren uyuşmazlıklar Divan’a götürülebilir hale gelmiştir. Divan ilk kararını 21 Aralık 1954 tarihinde vermiştir.
Avrupa Birliği Adalet Divanı; Adalet Divanı, Genel Mahkeme ve uzmanlık mahkemeleri olmak üzere üçlü bir yapıdan oluşur. Adalet Divanı, her üye devletten bir yargıçtan, Genel Mahkeme ise yine her üye devletten en az bir yargıç olmak üzere 28 yargıçtan oluşur. Avrupa Birliği Adalet Divanı ve Genel Mahkeme’ye 9 hukuk sözcüsü, davalat hakkında görüş hazırlayarak yardımcı olur. Yargıçlar, üye devlet hükümetlerinin mutabakatı ile altı yıl için atanır. Yeniden atanmaları mümkündür. Yargıç ve savcılar 3 yılda bir kısmen yenilenir.
Divan yargıçlarının bağımsızlıkları, statülerini düzenleyen çeşitli hükümler aracılığıyla güvence altına alınmıştır. Savcılar, Divan’a gelen olayları tarafsız ve bağımsız olarak inceleyerek sonuçlarını Divan’a sunarlar. Yargıç ve savcılar, bağımsızlığı hakkında tam bir güven veren ve kendi ülkelerinde en yüksek yargı görevlerini yerine getirilmesi için gereken şartları elde etmiş veya hukuk bilimi alanında görüşleriyle yeteneklerini kabul ettirmiş kişiler arasından üye ülkelerin ortak kararlarıyla atanır.
Adalet Divanı, Topluluk Anlaşmaları ile bu Anlaşmalara ekli Statü Protokolü ve divan İçtüzüğünde belirtilen hükümlere göre çalışır. Divan, Büyük Daire olarak (Grand Chamber) 13 yargıç ile toplanır. Divan’da ayrıca 6 Daire (Chamber) vardır. İkisi 5 yargıçtan, dördü 3 yargıçtan oluşur. Dairelerin görevlerini yerine getirmesinde bir Sekreter (Registrar) yardımcı olur.
Beş yargıcı 5 büyük AB üyesi aday gösterir. Bunlar; Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya’dır. Diğer 3 yargıcı alfabetik sıraya göre 23 ülke arasından atanır. Lizbon Anlaşması’na göre Divan talep ederse, savcı sayısı 11’e çıkartılabilir. Bunun 6’sı altı büyük ülkeye (Polonya dahil), 5’i ise diğer üye ülkeler arasından arasından atanır. 5 yargıçtan oluşan Daire 3 yıl için kendi başkanını seçer. 3 yargıçtan oluşan daireler için başkanlık süresi 1 yıldır.
Adalet Divanı’na dava açılması, dava dilekçesinin ya da bir ulusal mahkemenin kararının sunulmasıyla başlar. AB kurumları, üye devletler, gerçek ve tüzel kişiler ile üye devletlerin mahkemeleri dava açma hakkına sahiptir. Açılan dava türüne göre Divan, anayasa mahkemesi, idare ya da hukuk mahkemesi işlevini görür. Alt dereceli mahkemeler, bir olayı Divan’a ön karar için sunabilir. Divan Kararına bağlı olarak kendi kararlarını verirler. Eğer dava Federal İdare Mahkemesi önüne gelmişse, Mahkeme en üst dereceli mahkeme olarak kararından önce, davayı değerlendirmesi (ön karar) için doğrudan Divan’a göndermek zorundadır.
Adalet Divanı, ön karar süreciyle, Topluluk hukukunun yorumu alanında karar vermeye yetkili kurumdur. Bu yetki, AT Anlaşması’nın 234. maddesinde düzenlenmiştir. Divan’ın bu yetkisi, Anlaşma’nın Vize, Sığınma, Göç ve Kişilerin Serbest Dolaşımına İlişkin Politikalar başlıklı bölümünde istisnai düzenlemeye tabi tutulmuştur. Buna göre bölümün yorumlanması veya bu bölüme dayanılarak Topluluk kurumları tarafından çıkarılan tasarrufların geçerliliği veya yorumuna ilişkin bir sorun, ulusal hukuka göre kararlarına karşı hukuk yolu kapalı olan bir üye devlet mahkemesinde ileri sürüldüğünde, bu mahkeme kendi kararını vermek için konuya ilişkin bir ön karara gerek duyarsa, Adalet Divanı’ndan bu konuda karar vermesini talep eder (AT Anlaşması m. 681).
- Adalet Divanı’na götürülen davaların karara bağlanmamış bir davayla ilgili olması gerekmektedir.
- Ön karar, ulusal mahkemeler aracılığıyla iç uygulamada Topluluk hukukunun homojenliğini sağlamaktadır.
- Divan’ın yorumları, başvuran mahkeme veya aynı konuda karar verecek diğer mahkemeler için belirleyicidir. (AB’deki davaların yarısından çoğu, bu süreç içinde sonuçlandırılmaktadır.)
- Divan’a ilk ön karar başvurusu 1961 yılında yapılmıştır.
Adalet Divanı’nın görev alanına giren başlıca davalar;
- Üye Devletlerin Diğer Üye Devletlere Karşı Açtığı Davalar: Üye devletlerden birisi, diğer bir üye devletin yükümlülüklerini yerine getirmediği kanaatine varırsa, divan’a başvurabilir. Ancak, öncelikle konuyu Komisyon’a sunmak zorundadır. Böylece Komisyon’a gerekçeli görüş belirtme imkanı sağlanır. Divan ayrıca, tarafların uygun bulması durumunda, üye devletler arasındaki anlaşmazlıklarda da yetki kullanabilmektedir. (Roma Anlaşması 170, 182)
- Komisyon’un Üye Devletlere Karşı Açtığı Davalar: Komisyon, bir üye devletin Anlaşmalar’dan doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği kanısına varırsa, o devleti savunmasını yapmaya çağırmakta, konuyla ilgili gerekçeli görüşünü bildirmekte, ilgili hükümet belirli süre içinde bu görüşe uymazsa Divan’a başvurmaktadır. (Roma Anlaşması 169)
- Topluluk Kurumları Aleyhine Açılan Davalar: Topluluk kurallarının sadece hukuken bağlayıcı olanlarına karşı itiraz edilebilir. Konsey ve Komisyon’un tavsiye ve görüşleri dışındaki işlemlerin iptalleri talep edilebilir. İptal davası Topluluk organları, üye devletler, gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılabilir. Topluluk kurumlarının ve memurlarının hizmet kusuru veya kişisel kusur sonunda oluşan zararın tazmini de talep edilebilir. Ayrıca, Topluluk ile personel arasında personel rejimine ait davalar, Avrupa Yatırım Bankası’nı ilgilendiren hukuki ihtilaflara ilişkin davalar, Konsey tüzüklerinde öngörülen para cezalarının uygulanmasına karşın açılan davalar da Adalet Divanı’nın görev alanına girer.
Divan’da yargılama usulü; soruşturma aşaması ve sözlü aşamadan oluşmaktadır. Yazılı aşamada (written statements), tarafların iddiaları ve bu iddiaların dayanakları alınır. Bunun sonucu Divan soruşturmaya gerek görür ise taraflar ve tanıklar sözlü olarak dinlenmek üzere mahkeme önüne çıkar veya kanıt belgeleri incelenir. Sözlü aşamada (public hearing) taraflar, bizzat veya avukatları aracılığıyla temsil edilirler. Daha sonra yargıçlar karar alır. Karar açık bir celse ile açıklanır. Adalet Divanı nihai yargı organıdır. Kararlarının temyizi mümkün değildir.
Divan kararlarının, Strasburg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (European Court of Human Rights: ECtHR) kararlarından farklı olarak yaptırım gücü vardır. Divan’ın verdiği hükme son mahkeme kararı olarak her yurttaşın ve her üye devletin uyması zorunludur. Yargı kararlarının gereğini yerine getirmemek, ilgili üye devlet için hoş olmayan sonuçlar doğursa da, mümkün değildir.
Komisyon veya üye ülke, bir üyenin anlaşmalara aykırı bir uygulama yaptığını düşünürse, bunu Divan’a getirebilir. Bu hakkı, özel kişiler, Parlamento veya Konsey kullanamaz. Üye ülkelerin, Divan’dan önce karşılıklı olarak birbirlerini suçlamaları mümkün bulunmamaktadır. Sorunu, Divan çözmekte ve bu şekilde karşılıklı sürtüşmeler de asgariye indirilmektedir. Devletler ile Topluluğun organları Divan önünde her dava için atanan bir yetkiliyle temsil edilir. Kendilerine savunma yapma hakkı tanınan üye devletler uyruğundaki profesörler, Divan’da avukatlık yapabilirler.
- Adalet Divanı, Avrupa bütünleşmesinin sağlanmasında lokomotif görevi üstlenmiş bir kurumdur. Almış olduğu kararlar ile bunu sağlamıştır.
- ABAD kararları, ulusal devletlerin idari organları aracılığıyla uygulanır. Divan, bu konuda herhangi bir icra organına sahip değildir.
Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi: GENEL MAHKEME (General Court)
Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi (Court of First Instance), Bakanlar Konseyi’nin 24 Ekim 1988 tarih 88591 sayılı kararıyla 1989 yılında kurulmuştur. Mahkeme, Konsey tarafından onaylanan bir içtüzük çıkarmıştır. Mahkemeye, karmaşık sorunların incelenmesine ilişkin dava türleri aktarılmıştır.
- Şirket ve kuruluşlarla ilgili olarak fiyat belirlemesi, kartel anlaşmazlıkları, rekabet, kar paylaşımı ve benzeri konulardaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılan davalar, bu Mahkeme tarafından incelenmektedir.
- 1 Aralık 2009 tarihli Lizbon Anlaşması ile mahkemenin adı Genel Mahkeme (General Court: EGC) olarak değiştirilmiştir.
- Mahkeme, üye devletlerin hükümetlerinin uzlaşması sonucunda atanan ve yenilenebilir 6 yıl süreyle görev yapan 28 yargıçtan oluşur. Her üye devletten bir yargıç bulunur.
Avrupa Birliği İdare Mahkemesi: Avrupa Birliği Kamu Hizmetleri Uzmanlık Mahkemesi (European Civil Service Tribunal)
Nice anlaşması uyarınca Avrupa Birliği İdare Mahkemesi, 2 Kasım 2004 tarihli kararı ile kurulmuştur. AB’nin yargı kurumları arasında en yenisidir. 2 Aralık 2005 tarihinden bu yana görev yapmaktadır. Konsey tarafından yenilenebilir 6 yıl için atanan 7 yargıçtan oluşur. AB ile çalışanları arasındaki ihtilaflara çözüm bulmak amacıyla Nice Anlaşması’nın verdiği yetkiye dayanılarak İlk Derece Mahkemesi’nin baktığı AB ile çalışanları arasındaki ihtilaflar, ABİM’de çözüme ulaştırılacaktır. AB üyesi 24 üyenin dili ile başvuruda bulunabilinir. Başvuru ücretsizdir. Yargıçların kullandığı dil Fransızcadır.