Tanrıların Konuşmaları 7: Hephaistos’la Apollon
Tanrıların Konuşmaları / Samsatlı Lukianos
7 / Hephaistos’la Apollon
Hephaistos: Maia’nın yeni doğurduğu yavruyu gördün mü, Apollon? Ne de güzel, değil mi? Herkeslere gülümsüyor, belli ki uğurlu, büyük bir tanrı olacak.
Apollon: Sen ne diyorsun, Hephaistos? O mu uğurlu bir tanrı olacakmış? O çocuk kurnazlıkta İapetos’tan bile yaşlı.
Hephaistos: Yeni doğmuş bir yavrudan ne kötülük gelir?
Apollon: Sen onu git de Poseidon’la Ares’e sor; birinin üç dişli zıpkınını çalmış, ötekinin de kılıcını kınından gizlice çekivermiş; bana ettiği de ayrı; yayımla oklarımı aşırdı, beni silahsız bıraktı.
Hephaistos: O bebe mi yapmış bunları? O daha ayakta duramıyor, kundaktan çıkmadı.
Apollon: Hele senin yanına da gelsin, Hephaistos, o zaman anlarsın.
Hephaistos: Geldi o benim yanıma.
Apollon: Avadanlıkların duruyor mu? Eksik olanı yok mu hiç?
Hephaistos: Hepsi duruyor, Apollon.
Apollon: Hele sen iyi bir bak.
Hephaistos: A! Zeus hakkı için, kerpetenim yok.
Apollon: O bebenin kundağını ara, bulursun bir yerinde.
Hephaistos: Elinin böyle çabuk olmasına bakılırsa, daha anasının karnında başlamış çalışmaya.
Apollon: Durmadan çıtır pıtır bir konuşması, bir cıvıldanması var, duydun ya, ne tatlı! Hem birimizin gönlünü kırmayacak, istediğimiz işi götürüverecekmiş! Dün Eros’a güreşelim diye meydan okudu, ne yaptı etti, hemen bir çelme takıp yuvarlayıverdi. Hepimiz kutluyorduk, o sırada utkusuna ödül olsun diye kendisini öpen Aphrodite’nin belinden kemerini, kahkahayla gülen Zeus’un da elinden asasını çalıvermiş. Neyse ki yıldırım çok ağır, eli de yakıyor, yoksa onu da aşırırdı.
Hephaistos: Çevikliğine çevikmiş doğrusu o çocuk
Apollon: Evet, çok çevik, ama dahası var; çalgı çalmakta da şimdiden usta olmuş.
Hephaistos: Onu nereden anladın?
Apollon: Eline bir kaplumbağa kabuğu geçirmiş; bir kol takıp bir çubukla tutturmuş, cıvatalar mıhlayıp üstüne bir köprü oturtmuş, yedi tel takmış, güzel güzel havalar çalıyor. Öyle tatlı ezgileri var ki Hephaistos, bunca zamandır kithara çalarım, beni bile kıskandırdı. Maia’nın dediğine göre geceleri de gökte durmuyor, merak edip Hades’e kadar iniyormuş; orada da hırsızlık ediyordur. Kanatları var; kendine sihirli bir sopa yaratmış, onunla ruhları önüne takıp ölüler arasına götürüyormuş.
Hephaistos: Oynasın diye ben vermiştim o değneği.
Apollon: Ettiğin iyiliğe karşılık o da senin kerpetenini aşırmış işte.
Hephaistos: İyi ettin de anımsattın; gidip bir arayayım. Dediğin gibi, belki kundağında bulurum.¹
¹Sözü edilen tanrı Hermes’tir.